Onu ısırmak, bağırtmak için duyduğum delice arzuyu güçlükle zaptedebiliyordum.
Bir başkasını daha sevdiğini bana neden söylemişti? Bu "başka"sına tahammül edemiyordum.
Ah cinsî hodbinlik! Lânet mi etmek lâzım sana, şükretmek mi? Bugün, dağımın tepesinden hayatın bütün iyi ve kötü taraflarını müşahede ederken, acaba hayat sensiz olabilir mi diye düşünüyorum, ey öldürücü cinsî hodbinlik!..