Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye’de Protesto Eylemleri, Protestocular ve Polis

Sokakta Siyaset

Ayşen Uysal

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Sokakta tek bir insan gibi yürümüyoruz; her birimiz kafalarımızda çok farklı gerekçelerle gösterilere katılıyoruz -Favre
Buna sürü psikolojisi mi diyoruz :)
Insan kitle içinde, tek başınayken fren­ lemek zorunda kaldığı içgüdülere kendini bırakır ... Yalnızken edepli, aydın bir kimse iken, kitle halinde içgüdüleriyle hareket eden bir mahluk, yani bir vahşidir" (Le Bon, 1999: 26). Kitle, "vahşilik" dışında birtakım özelliklere de sahiptir: zeka yoksu­nu, "kadın karakterinde", bir "sapkınlık hali" ve nihayetinde de "yıkıcılık" ile özdeş. Le Bon kitlelerin zeka yoksunluğu ve irrasyonelliği konusunda işi en uç noktalara kadar götürür: ona göre kitle içinde bir bilim insanı ile bir ahmak eşit hale gelir.
Reklam
Ankara'da eylemler 2000'li yıllann ilk yansında istikrarlı bir biçimde sürekli artar. Diğer beş kentte görülen iniş-çıkışlara Ankara'da rastlanmaz. Bunun en temel nedenlerinden biri, An­kara'nın başkent olmasından ötürü, otoritelere sesini duyur­ mak isteyenlerin temel adresi haline gelmesi. Dolayısıyla, sade­ce Ankara'da yaşayanların değil, Türkiye'nin başka kentlerin­ den gelip sesini duyurmak isteyenlerin de en önemli adresi ol­ma özelliğine sahip.
Devlet protesto eylemi düzenler mi? Türkiye örneğin­ de düzenliyor. 1990'lı yıllarda "terörü tel'in" mitingleri biçiminde devlet ön­cülüğünde kitlesel eylemler düzenlendi. 2000'li yıllarda devlet eliyle düzenlenen eylemler başka biçimler aldı. Bununla birlik­te "terörü lanetleme" eylemleri bu kategoride önemini koru­du. Bazı dönemlerde ilköğretim öğrencileri bizzat Milli Eğitim Bakanlığı'nın yönlendirmesi ile PKK karşıtı eylemler yapmaya teşvik edildi. Bir diğer örnekte, 15 Mayıs 2011'de Batman Vali­liği, Mersin'de Nevruz kutlamaları sonrasında Türk bayrağı ya­kılmasını protesto etmek amacıyla 5.000 kişinin katılımıyla bir yürüyüş düzenledi. Yürüyüşte saygı duruşu, istiklal Marşı oku­ma gibi performanslar sergilendi. Protesto eylemlerinde devletin bazı sektörleri de bizzat dü­ zenleyici aktör olarak görev alabilmektedir. Örneğin 6 Nisan 2009'da Hakkari'de askerler Demokratik Toplum Partisi'nin "çöp toplamadaki yetersizliğini protesto etmek amacıyla" bir yürüyüş düzenledi. "Bölücülük yapma, işini yap" yazılı döviz­ler taşınan bu eyleme 500 asker katıldı.
Sayfa 164Kitabı okudu
Charles Tilly'e göre, modernleşmenin ortaya çıkardığı büyük yapısal değişimler kolektif hareketleri etkiledi. Özellikle ulus-devletin ortaya çıkmasıyla kolektif ha­ reketlere taban oluşturan örgütlenme modellerinde değişiklik­ ler meydana gelirken, örneğin, dayanışma esasına dayalı toplu­luklar yerini gönüllülük esasına dayanan derneklere ve kuru­luşlara bıraktı (Tilly, 1978: 143 vd.).
Son dönemlerin önemli tartışmalarından "Y Kuşağı" -eğer bu kuşağı tanımlamada sadece doğum yılı kriterini esas alırsak (1981-2000 arasında doğanlar)- sokak siyasetinin temel ak­ törü olarak karşımıza çıkar: eylemcilerin % 62,2'si bu kuşağa mensup. Ancak bu isimlendirmenin ve tanımlamanın birtakım sorunları içinde barındırdığını da belirtelim. Yaygın kullanıma göre "Y Kuşağı", 1981-2000 arasında doğmuş, sosyal sorumlu­luk, özgüven, hedef odaklılık ve fa rklılıklara saygı gibi değerle­re önem veren, özel hayatına zaman ayıran ama fark yaratmayı ve fark edilmeyi önemseyen, hırslı ve motive edilmeyi seven bir kuşak olarak tanımlanmaktadır
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
Kültürel sermaye, bir alanda yetkin, yetişmiş, iyi dil bilen, toplumsal yaşamı ve kodlarını bilen, kültürel mallara (tablo, kitap, sözlük, enstrüman, makine, vs.) sahip ve unvan, diploma , sınavda başarı gibi toplum tarafından yeteneklerinin tanınmasını mümkün kılan kurumsallaşmış bir duruma sahip kimsellerin­deki sermaye türü .
Sayfa 110Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.