Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

12 Eylül Yönetimi Dönemi

Sokaktaki Askerin Dönüşü

Nevzat Bölügiray

Sokaktaki Askerin Dönüşü Gönderileri

Sokaktaki Askerin Dönüşü kitaplarını, Sokaktaki Askerin Dönüşü sözleri ve alıntılarını, Sokaktaki Askerin Dönüşü yazarlarını, Sokaktaki Askerin Dönüşü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
bugün susturulan basının yarın, demokratik düzene geçildiğinde, bunun acısını çıkaracağını da biliyordum. Çünkü: «Rüzgar eken fırtına biçer»di...
Sayfa 122Kitabı okudu
uğur mumcu, ilhan selçuk, nadir nadi ve nicesine saygıyla...
12 Eylül Yönetimi'ni en çok eleştiren ve uyarılarda bulunan Cumhuriyet Gazetesi, MGK'nin en kızdığı gazeteydi. Bu nedenle rekor bir süre için ilk kez bu Gazete kapatılıyordu.
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
Türk askeri yer mi bu numaraları...
işin ilginç yanı, TSK'nin istek ve düşüncelerinin dışında ve sadece MGK'ce yaratılan MDP'ye, Ankara'daki askeri konutlardaki subay ve astsubaylar da çoğunlukla oy vermiyordu. Bu durumu öğrenen bir orgeneralimizin eşi büyük bir kızgınlık içinde: "Bir de asker olacaklar, kendi partilerine (!) oy vermiyorlar..." diyebiliyordu. Yukardakiler öylesine kendi kendilerine gelin-güvey olmuşlardı!..
Sayfa 104Kitabı okudu
Politika, onun-bunun ricası ile olacak iş değildir diyorduk. Biz askerler genelde, temiz, dürüst ve mert insanlardık. Öyle eğitilip yetiştirilmiştik. Hangi komutan politikaya atıldı ise, bu nedenlerle, başariya ulaşamamış, kimileri de büyük onur kaybına uğramıştı.
o günler, siyasi kişilerin özgürce gezemediği, dilediği kişileri ziyaret edemediği ve hatta özel not defterlerine not bile alamadığı acı günlerdi...
Mahkemelerin sonuçlanmasının uzamasının en büyük sakıncası; binlerce insanın yıllarca tutuklu kalması, bir kısmının yedi, sekiz yıl gibi çok uzun bir süre sonra aklanarak serbest bırakılması ve bu durumun kamu vicdanında yarattığı büyük güvensizlik ve kin duygusu Oluyordu. Bugün ve daha yıllarca, toplumun içinde bu durumda olan kırılmış, yıkılmış, topluma ve rejime düşman olmuş binlerce, onbinlerce insanın ve aynı duyguları paylaşan yakınlarının varlığı insanı ürkütüyor...
Reklam
gerçekler ve eleştiriler hiç de hoş karşılanmıyordu...
nabza göre şerbet verenlerden değilim. Terfi ve makam düşüncesi ise, ülke sorunlarından sonra gelir. Ülke sorunları da, ancak gerçeklerin görülmesi ve söylenmesiyle çözümlenebilir...
terazinin bir gözünde «Devlet», diğer gözünde ise «özgürlükler» bulunmaktadır. Eğer «Devlet» gözü ağır basarsa «Dikta» rejimi gelir, özgürlükler sınırsız bırakılır da ağır basarsa bu kez de devlet güçsüzleşir ve anarşi gelir.
düşünsene nöbetçi memursun ve bir O R G E N E R A L aniden telefon ediyor...
evren haber bültenini 20 dakikaya indirmişti zaten. Kimi bildiriler de çarşaf gibi uzun oluyordu. Bu nedenle bildirileri sıraya koyuyor, bir kısmını sonraki güne bırakıyor, uzunları da özetliyorduk. Kimi zaman da bir orgeneral sıkıyönetim komutanı, akşam 20.00 Haber Bülteni'ne yarım saat kala, bildirisinde değişiklik yapılması için TRT'ye telefon ediyordu. TRT nöbetçi görevlileri ne yapacaklarını şaşırıyor ve bana dert yanıyorlardı. İşte bu ve bunlara benzer eşgüdüm zorunluklarımız ve düzeltmelerimiz, kimi sıkıyönetim komutanı olan orgeneralleri zaman zaman çok kızdırıyor ve bazen bana telefon edip hesap soruyorlardı.
59 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.