Solmayan Ümit
Sibel YıldızEn Beğenilen Solmayan Ümit Gönderileri
En Beğenilen Solmayan Ümit kitaplarını, en beğenilen Solmayan Ümit sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Solmayan Ümit yazarlarını, en beğenilen Solmayan Ümit yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"..Zaman öyle bir şey ki mutlu anlar başa sarılamadığı gibi acının ve pişmanlığın üzerinden de atlanamıyor. Her şey olması gerektiği gibi akip gidiyor. Herkes kendi yazgısına biçim veriyor, kendi provasız rolünü oynuyor, payına düşeni yaşıyor. Ben de kendi payıma düşeni yaşıyorum, kim bilir belki de yaşayamıyorum.." !
"Hayatın akışını vazgeçemediklerimizden daha çok vazgeçtiklerimizin belirlediğine inanlardanim ben. O yüzden bir karara varırken neyi seçtiğimden daha çok nelerden vazgeçtiğimi sorgularım hep, diye başladı makalesine.."
Koşup bakmalıyım kilere
gün kalmış mı ikimiz için
biraz pembe, biraz mavi
yokluk karasını boyayan
rengarenk umutlara
SOLMAYAN ÜMİT Öykü kitabından - Sibel Yıldız
Sayfa 170 - Ateş YayınlarıKitabı okudu
"..Zaman öyle bir şey ki mutlu anlar başa sarılamadığı gibi acının ve pişmanlığın üzerinden de atlanamıyor. Her şey olması gerektiği gibi akıp gidiyor. Herkes kendi yazgısına biçim veriyor, kendi provasız rolünü oynuyor, payına düşeni yaşıyor. Ben de kendi payıma düşeni yaşıyorum, kim bilir belki de yaşayamıyorum.." !
Sibel Yıldız
Solmayan Ümit, Sibel Yıldız
Solmayan Ümit
Blog dünyasında; “Bir Yıldızın Hikâyesi” temasıyla, içerik üretip bu platformda paylaşıtığı yazılarından ve "Kitaplara Kaçanlar"bloguna yaptığı yorumlardan tanıdığım yazar, SOLMAYAN ÜMİT adını verdiği kitabında, hayatın kıyısında kalıp, fark edilmeden yaşam mücadelesi verenlerin hikâyelerine, umutlarına, kaygılarına, acı ve sevinçlerine
Sayfa 172 - Ateş YayınlarıKitabı okudu
Solmayan Ümit
Ama artık biz de yokuz. Mutluluk dibimizdeydi oysa. İlmek ilmek çoğalttığımı, verdiğim evlatla yücelttiğimi zannettiğim, bizim olmadığını sonradan öğrendiğim, zavallı, öksüz mutluluğum. İkimizi de ıssızlığa terk ettin Muhsin. Sağır olduk sevgi sözcüklerine, sonra da sevdalı bakışları seçemez olduk ruhsuz çehrelerimizde. Sen bana kör oldun, ben sana lâl oldum. Göz bebeklerimin içinde titreşen sevda pırıltılarını gözyaşıma katıp her gün biraz daha el oldum. Yokluğumu da alıp uzaklara gittim, hem de çok uzaklara, şimdiye kadar gelmeyi, bulmayı aklından bile geçirmediğin yaban diyarlara. Bildiğime, sevdiğime, kendimi adadığım her şeye yabancılaşmaya çalıştığım uçsuz, bucaksız hiçlik diyarlarına.”
Sayfa 163 - Ateş YayıncılıkKitabı okudu