Son Ada
Zülfü LivaneliSon Ada Gönderileri
Son Ada kitaplarını, Son Ada sözleri ve alıntılarını, Son Ada yazarlarını, Son Ada yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanlar Tanrı önünde eşittir ama hayattan zekaları, becerileri, azimleri ve kazanmalarına uygun olarak pay alırlar. Bu yüzden mutlak eşitlik yoktur.
Zulme karşı direnmeyen insan önce onurunu ve öz saygısını yitiriyordu.
“Oyunun kurallarını anlamıştık artık; biri geliyor, öteki gidiyordu ama hiçbir şey değişmiyordu. Oyun hep aynıydı.”
Kararlar tek bir kişiden çıkıyor. O bir kişi ise zamanla güç yozlaşmasına uğrayarak Tanrı'nın kendisini dünyayı yönetmek için yarattığına inanmaya başlıyor; doğaya ve topluma egemen olmaya çalışıyor. Hatta bunu en doğal hakkı olarak görüyor, karşı çıkanlara ise sinirleniyor, samimi olarak öfkeleniyor. Toplumun sesini yükseltmesini "ayakların baş olması" biçiminde yorumluyor.
Sayfa 166 - İnkılapKitabı okudu
Her diktatörlük, başlangıçta kendi çıkarını toplumun çıkarı gibi göstermeye dikkat eder. Kimseyi ürkütmemeye çalışır. Sonra gücü ve kendine güveni arttıkça, dişlerini "yavaşça" göstermeye başlar.
Sayfa 164 - İnkılapKitabı okudu
İnsanlar yönlendirilmiş bir haber bombardımanı altında gerçeği yalandan, eğriyi doğrudan ayırt etmek de güçlük çekiyor. Zaten büyük kitleler dünü unutur, yarını ise düşünmez, sadece anı yaşarlar. Bu "an" ise iktidarların ve medyanın manipülasyonları ile oluştuğu için genellikle yanlış yorumlanır.
Sayfa 163 - İnkılapKitabı okudu
Zulme karşı direnmeyen insan önce onurunu ve özsaygısını yitiriyordu.
Sayfa 156 - İnkılapKitabı okudu
Mahpus hayatı, her türlü insan ilişkisinin ister çıkarlar, ister dayanışma, ister acıma duygusu sonucunda kuralları delmesiyle oluşan apayrı ve gizli bir ağa sahiptir.
Sayfa 155 - İnkılapKitabı okudu
Bu dünyada şiddete en karşı olan kişinin bile, koşullar zorlayınca bir ölüm makinesine dönüştüğünü gözlerimle görmüştüm.
Sayfa 122 - İnkılapKitabı okudu
Ekolojik dengeyle oynamak her zaman felaket getirir!
Sayfa 121 - İnkılapKitabı okudu
Peygamberi dağa doğru koşarken görenler, "Ey İsa, aslandan mı kaçıyorsun?" diye sormuşlar. O, "Hayır!" demiş. "Kaplandan, ejderhadan mı kaçıyorsun?" diye sormuşlar.
O yine, "Hayır," demiş ve eklemiş, "ben Peygamberim, aslandan kaplandan korkmam." "Peki o zaman neden kaçıyorsun?" diye sormuşlar. "Ahmaklardan kaçıyorum," demiş İsa, "çünkü onlarla baş edemem."
Sayfa 106 - İnkılapKitabı okudu
Doğruları cesaretle savunmak, ileride daha az zarar görmek için başvurulması gereken en önemli yoldu...
Sayfa 104 - İnkılapKitabı okudu
İnsanoğlu doğuştan mı kötüydü yoksa kötülük öğretiliyor muydu ?
Sayfa 90 - İnkılapKitabı okudu
Biz insanlar, sınırlarımızı bilmeden kendi aklımızı beğeniyoruz, öğrenmiyoruz, akıllanmıyoruz. Her şeyi anladığımız zaman da genellikle iş işten geçmiş oluyor.
Sayfa 87 - İnkılapKitabı okudu
Biz insanlar evren hakkında düşünürüz, yargılara varırız ama evrenin bizim hakkımızda ne düşündüğünü hiç merak etmeyiz.
Sayfa 80 - İnkılapKitabı okudu