Hristiyanlık telaş içindeydi... Avusturya İmparatoru Rodolf'un emriyle, bütün kiliselerde günde üç defa Türklerden intikam alınmasını hatırlatmak ve Allah'ın yardımını sağlamak için çanlar çalınıyor ve bunun adına (Türk çanı) deniyordu.
— Sevenler hasretlisine kavuşmak ister!
— Hayır oğul, bazen sevenler de hasretlerini gidermek istemezler... Öyle anlar olur ki, onların bu en büyük dileğini felek ellerinden çalıverir. Tıpkı benim gibi..
Kara Murat yanılmıştı; mutluluk sık da gelse, ender de uğrasa, uzun süre insanlarla beraber kalamıyordu. Gerçek mutluluk onun geldiği ânı görebilmekteydi...
Bekir Büyükarkın’ın akıncıları anlattığı çok güzel bir tarihi roman. Kitabın ilk sayfasında şöyle bir yazıya rastladım: “Bu roman, vatanı için hayatlarını seve seve feda eden akıncılarla, serhad gazilerinin ve onların fedakâr ana, bacı ve eşlerinin aziz ruhlarına ithaf edilmiştir.” Bu yazı kitabın son sayfasına kadar ruhunuza eşlik ediyor. Bu romanda tarihi gerçekleri ve kurguyu mükemmel bir şekilde harmanlamıştır. Ne yazık ki hak ettiği değeri göremeyen bir yazar...
Son AkınBekir Büyükarkın · Ötüken Neşriyat · 202090 okunma