Bu yapıt, Balzac'ın “İki Yeni Gelinin Hatıraları”, ya Laclos'un “Tehlikeli İlişkiler” gibi salt mektuplardan oluşmuyor. Burada yaşantımızın etkileyici bir parçası olarak yer alıyor mektuplar. Acaba hiç mektup almamış, yazmamış kimse var mıdır.?... VE düşünüyorum: Bir dost elinin uzanışı gibidir mektuplar, yalnızlığın boşluğundan çekip alabilir insanı, renk katar yaşama. Söyleşilerin biçimlenmesiyle dostlukları güçlendirir. Düşünce ve duyguların bir hazinesidir mektuplar.