Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sorgu Sözleri ve Alıntıları

Sorgu sözleri ve alıntılarını, Sorgu kitap alıntılarını, Sorgu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa , gerçeği söyleyenden o kadar nefret eder. George Orwell
Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa , gerçeği söyleyenden o kadar nefret eder.
Reklam
Kürt düşmanlığı sadece devlette yoktur. Kaldı ki "devlet" veya "Türk devleti" dedikleri şey nedir ki? Türk insanının, türklerin türk aklı ve hissiyatıyla yönettiği, türk halkından sıradan bir insanın en ufak olayda bile "devletimiz sağolsun" diyerek sahiplendiği, kutsadığı bir örgüttür devlet.
Kürt siyasi hareketi içerisinde Kürtlük şuuruna sahip bir Kürt gibi kalarak, hiçbir otoritenin gölgesine sığınmadan, hiçbir gücün direktifi altına girmeden siyaset yapılamayacağına inandım artık.
Sayfa 99
Kürt düşmanlığı sadece devlette yoktur. Kaldı ki "devlet" veya "Türk devleti" dedikleri şey nedir ki? Türk insanının, türklerin türk aklı ve hissiyatıyla yönettiği, türk halkından sıradan bir insanın en ufak olayda bile "devletimiz sağolsun" diyerek sahiplendiği, kutsadığı bir örgüttür devlet.
Sayfa 41
Partiye(HADEP) gelen gençler arasında Özgür adında lise mezunu okuma meraklısı sevimli bir genç vardı. Özgür'ün, bir gün elinde başka bir Kürt siyasi grubunun çıkardığı aylık siyasi fikir dergisiyle parti binasına geldiğini gören diğer gençler "Oportunistlerin, tırşıkçıların dergisini buraya sokamazsın!" diyerek elinden dergisini alıp yırtıyorlar. Özgür de diğer Kürtlerin dergilerinde neler yazıldığını okumak istediğini, dergiye para verip aldığını, yırtmaya haklarının olmadığını söyleyince bu kez tekme tokat girişip dövüyorlar. İçeri girdiğimde ağzından burnundan kan akıyordu Özgür'ün. Meseleyi öğrenince çok üzüldüm. "Arkadaşlar, kitaplığımızda en faşist ırkçı zihniyete sahip egemen ulus politikacılarından A. Türkeş'in Dokuz Işık kitabı bile var. Ona tahammül ediyorsunuz da bizim gibi Kürtlerin çıkardığı dergiye tahammül edemiyor musunuz?" dedim ama aramızdaki çelişkiyi büyütmekten başka bir faydası olmadı bunun.
Sayfa 73
Reklam
Genel olarak siyasilere kanım kaynamaz, onları samimi bulmam ama Kürt siyasetçileri daha bir başkadır. Hepsi olmasa da önemli bir kesimi stalinist ahlaka sahip, insan yetiştirmekten, kadro oluşturmaktan çok insanları harcayan, emek vermekten çok emeğin üzerine konan, özgürlükten bahseden ama aslında birbirlerini ezen kişilerdir. Özellikle Kuzey Kurdistan'da, sol tandansta yetişen, Türk solundan etkilenen Kürt siyasileri, "kurucu" olmaktan çok uzaklar. "Kurtarıcılık" yanılsamasıyla ideolojik olarak Kürt olsalar da aslında pratikte bozulmuş bir tür türkleşmeyi yaşıyorlar.
Sayfa 65
Kürt siyasi hareketinde var olan şu çarpık kültürü anlamıyorum bir türlü. Sözgelimi, haklı veya haksız hiç fark etmez, eğer lider kültüne, ima yoluyla bile olsa, söyle küçük bir eleştiride bulunmuşsan ya da eğer artık örgütsel amaçlarına hizmet etmediğin anlaşılmışsa, ister Kurdistan devletini kurmuş ol, ister allame-i cihan ol, fark etmez, yoksun sen artık. Eğer yıpratabilirlerse yıpratırlar, yapamazlarsa yok sayarlar. Tabi bu tavırları, sadece Kürt olanlaradır. Örneğin, her zaman Kürtlere hakaretlerde bulunan Türk siyasal sisteminin en ırkçı partisi MHP genel başkanı Devlet Bahçeli ilk kez 2000 yılında Diyarbakır'ı ziyaret ettiğinde, Büyükşehir Belediye Başkanı onu çiçeklerle karşılayarak neredeyse elini öpüyordu.
Sayfa 122
Kürtler misafirperverdir, Türkiye'nin batısından gelip oralarda görev yapan memurlara ikramda bulunması, para almaması normaldir denilebilir. Elbette Kürtler misafirperverdir ama buradaki gerçek öyle değildir işte! Polisin, subayın, askerin, devlet memurunun karşısında iki büklüm eğilip "misafirimizsiniz burada, sizden nasıl para alırız" diyen aynı esnaf, bir sivil yabancıyı, bir gariban köylüyü kazıklamak için elinden geleni ardına koymazdı. Eğer konu misafirperverlik ise, diyelim ki yersiz yurtsuz, otostop yaparak araştırma yapmak, tez yazmak için sırtında çantasıyla şehir şehir dolaşan üniversite öğrencisi yabancı bir genç, Kürtlerin varlığını, dilini, kültürünü yasaklayan, Kürtleri acımasızca baskı altında tutan, ezen, aşağılayan işgalci devletin polisinden, subayından, askerinden, ensesi kalın devlet memurundan bin kat daha fazla misafirperverliği hak etmiyor muydu? Esnaf, niye gariban sivil yabancıya, köylüye "misafirimsin, senden nasıl para alırım" demiyordu da ötekilere diyordu.
Sayfa 22
Bir süre önce, eskiden öğretmen olan ama hala Diyarbakır Belediyesi'nde yetkili olan bir arkadaş, yanıma uğramıştı. Onunla imralı hakkında konuşurken, gelişmelerin utanç verici olduğunu söylemiştim. Tabi o da hemen iyi işleyen dedikodu mekanizmasıyla yaymış bunu. Ben gözaltına alınınca, eşim Azadiya Welat gazetesine bakan arkadaşları durumumla ilgili bilgilendirmiş ama hiç oralı olmamışlar. Ben Azadiya Welat gazetesinde yazdığımdan dolayı işkencedeyim, arkadaşlar gazete sayfalarını doldurmak için çevirilerimi yayınlıyorlar ama ne Kürtçe ne Türkçe yayınlarında durumumla ilgili tek bir satır habere bile yer vermiyorlar. Oysa birçoğu daha önce evime misafir olmuş, yatıya kalmış arkadaşlardı.
Sayfa 121