Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sorularla Milli Mücadele Tarihi

Vahdettin Engin

Sorularla Milli Mücadele Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Sorularla Milli Mücadele Tarihi sözleri ve alıntılarını, Sorularla Milli Mücadele Tarihi kitap alıntılarını, Sorularla Milli Mücadele Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünya, milletimizin hayatına ya hürmet edip onun birlik ve istiklali tasdik edecektir. Ya da son topraklarımızı son insanlarımızın kanıyla sulayacağız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk
İkinci Londra konferansına Türkiye Büyük Millet Meclisinden sadece bir üye istenmesi üzerine Mustafa Kemal’in cevabı: “Milli iradeye dayanarak Türkiye’nin mukadderatına el koyan yegane meşru ve müstakil hakim kuvvet Ankara’da aralıksız toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisidir Türkiye ait bütün meselelerin halline memur ve her türlü harici münasebetlere muhatap ancak bu meclisin hükümetedir. İtilaf devletleri Londra’da yapacakları konferansta doğu meselesinin adalet ve hukuk dairesinde halletmeye karar vermişlerse devletlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetine doğrudan doğruya yönetmelidirler.”
Sayfa 164Kitabı okudu
Reklam
Bandırma vapuru kız kulesi açıklarında İngilizler tarafından arandı. Aranmasını takiben düşman zırhlıları arasından geçerek İstanbul’u terk ederken, Atatürk güvertede arkadaşlarına şunları söylemişti: “Bunlar işte böyle yalnız demire, çeliğe, silah kuvvetine dayanırlar. Bildikleri şey yalnız madde! Bunlar hürriyet uğruna ölmeye karar verenlerin kuvvetini anlayamazlar. Biz, anadoluya ne silah, ne cephane götürüyoruz; biz idealimizi aklımızı ve imanımızı götürüyoruz!” Bu ifadeler son derece önemlidir ve milli mücadele ruhunu yansıtır. Çünkü silahtan önce gerekli olan; karşımızdaki güç ne kadar büyük olursa olsun bir hedef doğrultusunda inanmış olarak mücadele etmeye karar verilmiş olmasıdır. Eğer bunlar mevcutsa silah bulmak o kadar zor olmayacaktır. İşte Mustafa Kemal Paşa bu hususu vurgulamaktadır.
Mehmet Akif'e niçin İstiklâl Marşı'nı Safahat'a koymadığı sorulduğunda: "O benim değildir, milletimindir." şeklinde cevap verirdi.
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
İstiklâl Marşımız
O yıllarda Mehmed Akif'in giyecek bir paltosu yoktu. Taceddin Dergahı'ndan Meclis'e kadar paltosuz olarak yaya giderdi. Buna rağmen ortaya konan 500 liralık ödülü kabul etmemiş, o zaman fakir çocuk ve kadınlara örgü öğretmek, bir geçim sağlamak emeliyle teşekkül etmek üzere bulunan Darü'l Nisaiyye'ye teberru etmiştir.
Sayfa 169Kitabı okudu
Mondros mütarekesinin imzasından kısa bir süre sonra işgallerde başlamıştır. İşgal edilen yerler arasında 13 Kasım 1918 tarihi itibari ile İstanbul’da vardı. Mustafa Kemal Paşa aynı gün cepheden İstanbul’a geliyor ve boğazda demir atmış olan düşman gemilerini görünce tarihe geçen ünlü sözünü söylüyordu: “GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER”
Reklam
Bekleme salonunda rastladığı Dâhiliye Nazırı Mehmet Ali Bey'den İzmir'in işgalini öğrendi. Nazır, "Allah Allah, bu ne küstahlık, protesto edeceğiz, " diyordu. Mustafa Kemal Paşa "Belki daha kesin tedbirler düşünülebilir," diye cevap verdi.
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Şerefsiz, istiklalsiz, esir bir millet çocukları olarak olarak yaşamak yerine efendice ve kahramanca ölmek elbette ki şayan-ı tercihtir. Bunu anlayamamak ne garip bir mantıktır!"
Sayfa 78 - YeditepeKitabı okudu
Tevfik Fikret
Zalimin topu var, güllesi var, kalesi varsa Hakk'ın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır Göz yumma güneşten ne kadar nuru kararsa Sönmez ebedi her gecenin gündüzü vardır.
Mehmed Akif'e niçin İstiklâl Marşı'nı Safahat'a koymadığı sorulduğunda: "O benim değildir, milletimindir." şeklinde cevap verirdi.
Sayfa 169Kitabı okudu
49 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.