Sosyal Bilimlerin Mantığı Üzerine
Jürgen HabermasSosyal Bilimlerin Mantığı Üzerine Gönderileri
Sosyal Bilimlerin Mantığı Üzerine kitaplarını, Sosyal Bilimlerin Mantığı Üzerine sözleri ve alıntılarını, Sosyal Bilimlerin Mantığı Üzerine yazarlarını, Sosyal Bilimlerin Mantığı Üzerine yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kuramlar şimdi ki zamanı analiz eden uygulama alanından ne denli uzaklaşırlarsa, hipotezleri de daha uzaktaki nesnelerin açıklanmasında o denli az işe yarar, çünkü şimdiki zamanın analizi bağlamında üretilmiş içkin özanlayış olmadan, yorumlamaya daha az katkıda bulunurlar, daha az 'imlerler ' ya da 'anlaşılır kılar'lar.
...'Benzer şekilde, birisinin kibar şeyler yapma eğiliminin olduğunu ve verili bir durumda ondan kibar şeyler beklenebileceğini bilsek bile, yapacağı kesin kibar şeyin ne olacağını söylemek her zaman basit bir şey olmayabilir. Kibar olmak, birisinin ayrı ayrı jestlerinin uygunluğuyla, iyi kalpli yaratıcılık, düşüncelilik ve insanları şaşırtmak demektir. Bir insana böyle bir eğilim yüklemek, ritüel bir hale gelmemiş yaratıcılık, kibarlık için olanak sağlamak demektir ve eğilimin fiiliyattaki tarzını sonuna kadar zorlayan sayısız şey vardır.'...
Standartların kabulüne dayanan pratik sorular, rasyonel irdelemeden uzaklaştırıldıkları zaman ve elverişli bilgi olarak sadece teknik açıdan değerlendirilebilir bilgi geçerli olduğunda, geride kalan rasyonellik parçaşında artık sadece araçsal değerlerin etkililiği vardır.
Çeşitli simge sistemleri, eşit ölçüde bir perspektivist doğruluk iddiasında bulunur; bilim, özgül doğruluk önceliğini yitirir; felsefe bu önceliği, düşünsemeli olarak sınırlayarak, kendine saklar. 'Doğru' bilgi bundan böyle artık serimlenenin görülmesinden değil, simgesel serimlenenin aşkınsal koşulları açısından olanaklıdır.
En eski inanç maddesi, bir özdeşlik olarak Ben' kavramıdır. Bu özdeşlik tüm şeyler üzerine yansıtılır, üzerine özellikler yüklenebilen 'şey' kavramı ilkin böyle ortaya çıkmaktadır - "kendimizi birimler olarak görmeseydik, "şey' kavramını asla oluşturmazdık.
Sayfa 570Kitabı okudu
Bu da yalnızca şu anlama gelir: Insanlar, işe olabildiğince erkenden katılmak için, zamanın amaçlarına göre eğitilmelidir: daha olgunlaşmadan önce, böylelikle artık hiç olgunlaşmasınlar diye, genel yararlar fabrikasında çalışmalıdırlar - çünkü emek piyasası'ndan bir miktar gücün esirgenmesi bir lüks olurdu.
Sayfa 573Kitabı okudu
Dilin aynasına varolan herşey yansır.
Sayfa 372Kitabı okudu
Basit algılama bile, salt fizyolojik donanım yüzünden kategorisel olarak önceden biçimlendirilmiş olmakla kalmaz; önceden yapılmış olan tarafından belirlendiği kadar, geçici deneyim tarafından, aktarılmış ve öğrenilmiş olan tarafından da, beklentilerin ufkuyla da, düşler ve korkularla da belirlenmiştir.
Sayfa 55Kitabı okudu
En son geçerli apaçıklığın duyusal olarak deneyimlenmesi iddiası, Kant'ın algılamamızın kategorik unsurlarının kanıtlamasından sonra boşa çıkmıştır.
Sayfa 54Kitabı okudu
Doğa olaylarını mekânikçi görüşle manüfaktür biçiminde örgütlenmiş işletmelerin iş süreçlerine benzer olarak kavramak demek, bilgiyi teknik kurallar gereksinimine ayarlamak demektir.” Çalışmadaki bilmenin yaşam pratiğiyle ilişkisi, o zamanlar, manüfaktür dönemi denilen dönemde, mekânikçi bir dünya imgesinin çerçevesinde oluşması; o zamandan beri bu durumun, bilginin özgün bir biçimine genel ve bilimlerin egemen pozitivist özanlayışına diğerlerini dışlayıcı bir kabul görme sağlaması, tarihsel açıdan elbette modern burjuva toplumunun bir başka gelişme eğilimiyle bağlantılıdır.
Sayfa 46Kitabı okudu
Böylelikle arı kuram görüntüsü modern deneyim bilimlerinin özanlayışında bile korunabilir. Platon’dan Hegelľ’e kadar klasik felsefede, kuramsal düşünüş, gereksinimsizlik gereksinimine dayanan bir dalınç (Kontemplation -ed.n.) olarak kavranılmıştır. Analitik bilim kuramı bu geleneği sürdürerek, hâlâ aynı düşünüşte diretmektedir: bilimsel araştırma süreci hangi yaşam bağlamından kaynaklanırsa kaynaklansın, deneyimbilimsel önermelerin geçerliliği açısından, antik Yunanların tüm doğru kuram için öne sürdükleri gibi, tüm yaşam ilişkilerinden bağımsızlaşmış, praksisten de bir o kadar kurtarılmış olmalıdır. Tam da bu sürecin klasik varsayımları üzerinde, klasiklere yabancı gelecek bir postula: değerden bağımsızlık istemi, kurulmaktadır. Aslında bu postula, içkin eleştiri yoluyla modern bilimlerin toplumsal çalışma sistemiyle, bizzat kuramın en iç yapılarının içinden geçen ve neyin empirik olarak geçerli olması gerektiğini belirleyen bir bağlantılarının olduğu kanıtlanırsa tehlikeye düşer.
Sayfa 45 - AlfaKitabı okudu
Bilginin kaynakları her zaman kirlenmiştir, kökenlerine giden yol saptırılmıştır. Bu yüzden bilginin kökeni sorusunun yerine bilginin geçerliliği sorusu konulmalıdır.
Sayfa 56 - Kabalcı YayıneviKitabı okudu
Dolaysız olarak kanıtlanmış bir gerçeklik ve belirgin bir doğruluk düşüncesi, bilgi eleştirisel düşünseme karşısında sarsılmıştır.
Sayfa 55 - Kabalcı YayıneviKitabı okudu