Öne Çıkan Sosyolojide Temel Fikirler kitaplarını, öne çıkan Sosyolojide Temel Fikirler sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Sosyolojide Temel Fikirler yazarlarını, öne çıkan Sosyolojide Temel Fikirler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İyinin zararına iyi olmayan bir şeyi beslemek oldukça acımasız bir davranıştır. Bu gelecek kuşakları bilinçli olarak yoksulluğa mahkûm etmektir. Gelecek kuşaklara sayıları giderek artan embesiller, aptallarnveya suçlular miras bırakmaktan daha lanet bir şey yoktur... Doğanın bütün çabası bunlardan kurtulmak, onları dünyadan temizlemek ve dünyayı daha iyi bir yer yapmaktır... Onlar yaşamak için yeterince tam değillerse öldürülmeleri gerekir ve aslında en iyisi onların ölmesidir."
... anomi kavramı gelişmiş sanayi toplumlarındaki hızlı toplumsal değişmelerle ilgili temel sosyal bir probleme ışık tutmuş, genelde toplumun ve özelde bireyin mutluluğu için ahlaki rehberliğin önemini vurgulamıştır. ahlak çöktüğünde insanlar toplumsal dayanışma duygusunu, değerlerini, ait olma ve kendilerinden büyük bir şeyin parçası oldukları duygusunu yitirdiklerinde toplum çöker, her yere kaos hakim olur ve herkes kendini yardımsız, kaybolmuş ve yalnız hisseder.
Dünya liderleri, başkanlar ve başbakanlar benzer şekilde önceden ambalajlanmakta ve liderlik sembolleri olarak seçimlerde satılmakta, elbisenin altında özünde ne yattığına bakılmaksızın oy sandığında alınıp satılmaktadır. Biz, güç realiteleri ve savaş korkularının doğru olarak resmedildiği bir dünyadan ziyade, bir politik imajlar ve güç sembolleri dünyasında yaşamaktayız. Biz afganistan veya ortadoğu'daki savaşı, Üçüncü Dünya'daki kıtlık ve açlığı kendi kanepemizde tv karşısında altı haberlerinde bir şeyler atıştırarak izlemekteyiz. O gerçekdışıdır!
Friedrich Engels'in sözleriyle, "Kişinin her gün sabahtan akşama dek kendi iradesi dışında sadece aynı şeyi yapmak zorunda kalmasından daha dehşet verici bir şey yoktur."
Modern dünya, bireyin maddî bolluk ortasında anlam ve bilgi arayışı ruhunu ve teknik ilerleme, bürokrasi ve kitle kültürünün yüzünü göstermeyen güçleri karşısında bireysel özgürlük ve kontrol için mücadele ruhunu kaybettiği manevî bir çöldür.