Sovyet İktisadının Eleştirisi Sözleri ve Alıntıları
Sovyet İktisadının Eleştirisi sözleri ve alıntılarını, Sovyet İktisadının Eleştirisi kitap alıntılarını, Sovyet İktisadının Eleştirisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her şeye rağmen, Sovyetler birliği sanayileşmeye ve kollektifleştirmeye ulaşmış bir toplumdu, bunlar da Çin Komünist Partisi’nin tüm önderlerinin ana hedefi idi. Sovyetlerin ikinci dünya savaşı sırasında faşizme karşı kazandığı zafer, birçok Çinli Önder için, bu toplumun başarısını kanıtlıyordu.
Komünlerdeki üst düzey kadrolar bir parça siyasal iktisat bilmiyorlarsa bu iş olmaz.
İnsanlar meta üretimini gördükleri an bunu kapitalizm ile özdeşleştirerek endişelenmektedirler. Fakat görülüyor ki, hem meta üretiminin büyük ölçüde gelişmesi, hem de para arzının arttırılması gerekmektedir.
Kent ile kır arasındaki büyüyen ayrılık, kol emekçilerinin özellikle köylülerin hor görülmesi gibi kökleşmiş alışkanlıkları güçlendiriyor; bu tavır da bürokratik ve elitist önderlik yöntemlerini besliyordu.
Bir çok açıdan (esas olarak üretim açısından) Sovyetler ilerlemeye devam ediyor; fakat üretim ilişkileri açısından esasta ilerlemeyi durdular. Sovyetler devrimci toplumsal değişikliklere karşı direnerek, üretim ve toplumda insanların arasındaki temel ilişkileri mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde dönüştürmeye çalışmayarak, hiçbir nitel değişikliğin meydana gelmemesini sağladılar. Üretim ilişkileri donmuştu. Kitlelerin yaratıcılığına ve insiyatiflerine güvenmeyince, Sovyetler, sosyalist toplum ve komünizme geçiş için gerekli olan yeni tavırları ve örgütsel biçimleri geliştirmediler.
Bazıları insanların bir kez girdiler mi farkları veya yanlış kavrayışları olmayan azizler haline geleceklerini, partinin hiçbir analize tabi olmayacağını, yeni yekpare ve tek kalıptan çıkma olacaklarını düşünüre benziyorlar.
Sosyalist toplumdaki temel çelişkiler, hala üretim ilişkileri ile üretici güçler, üstyapı ile iktisadi temel arasındaki çelişkilerdir. Burjuva ideolojisinin artıkları, devlet organlarında işlerin bürokratik bir yoldan yürütülmesi ve devlet kurumlarımızın bazı kademelerindeki aksaklıklar, sosyalizmin iktisadi temeli ile çelişki halindedir.
Stalinist üretici güçler teorisi, özünde, kapitalist üretim tarzını üretim araçlarının özel mülkiyeti sistemine indirgiyordu. Böylece siyasi iktidar ele geçirildiğinde ve üretim araçlarının kamu mülkiyeti kurulduğunda siyasi ve ideolojik cephelerde sonuna kadar bir sosyalist devrimle ilgilenmeye gerek kalmıyordu. Kitlelerin ve kitlesel kampanyaların yaratıcı rolü zamanı geçmiş görülüyordu; dünya görüşlerinin yeniden şekillendirilmesi için mücadele etmek gözardı ediliyordu.
Kurtuluşun ilk aşamasında tüm ulusun ekonomisini yönetme tecrübemiz yoktu. Dolayısıyla birinci beş yıllık plan döneminde hiçbir zaman tümüyle yeterli görmememize rağmen Sovyetler birliğinin yöntemlerini kopya etmekten başka bir şey yapamadık.
Sosyalist ülkelerde hükümet ve halk arasında çelişkiler vardır. Sovyetler birliği, her zaman birlik ve pekiştirmeden söz ederek, toplumdaki çeşitli çelişkilerin ve sosyalizmin gelişmesini engelliyordu. Toplumun gerçek sorunları gizli kalıyordu.