Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Söz Okyanusunda Yolculuk

D. Mehmet Doğan

Söz Okyanusunda Yolculuk Gönderileri

Söz Okyanusunda Yolculuk kitaplarını, Söz Okyanusunda Yolculuk sözleri ve alıntılarını, Söz Okyanusunda Yolculuk yazarlarını, Söz Okyanusunda Yolculuk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
206 syf.
9/10 puan verdi
Medeniyet birikim ile olur başa geldiğiniz de eskiyi yıkıp yerine yeniyi getirdim demek ile o ne yeni oluyor ne de eski tamamen ortadan kalkıyor. Emin olun medeniyetin hafizası yüzyılda değil yüzyıllarca zaman diliminde meydana geliyor. Yenilik yapacağım diye TDK diye bir kurum oluşturup sonra Türk-i Kamus'tan onbinlerce kelimeyi çıkartıp yerine çıkartığından da fazla kelimeyi devşirip buna da muasır medeniyetler seviyesi ile eşit hale geldiğini söyleyip övünüyorsun. Türkiye'de siyaset bürokrasiyi elinin avucunun içine almış tek parti zihniyetinin dünyasında ülkeyi yaşatmaya devam ediyor. Kullandıkları dile bakıyorsun eskiyi attık yeniyi aldık bir anda değişimin dibine vurduk bundan sonra da buna karşı çıkanlar ise ya itibarsızlaştırılır, ya memleketten yurtdısına sürgün edilir bu da olmazsa ölüm ile sonuçlanan bir durum ile baş başa kalırsın. Kendin gibi olmadığın sürece hep bir başkasının kötü taklidi olarak kalırsın.NATO olsun AB olsun hangi birliğin içine girersen gir onlara benzemek istediğin sürece ne tam onlar gibi olmuş ne de kendin gibi olursun. Çarşiya çıkınca bile kafamı kaldırıp tabelalara baktığımda Atatürk milliyetçiliğinin içinin ne kadar boş olduğunu her seferinde bize gösteriyor. Muasır medeniyet seviyesi diye diye dilimizi mahvettiniz ve daha da kötüye doğru da devam ediyor. Taklid sadece aslını yansıtır. Sen sen ol kendin ol yoksa seni senin bile anlayamayacağım şeye dönüstürler. Her eser için söylemem lakin tavsiye ediyorum bu eseri okuyalım..
Söz Okyanusunda Yolculuk
Söz Okyanusunda YolculukD. Mehmet Doğan · Yazar Yayınları · 20201 okunma
Ne diyelim buna!!!
Geçenlerde "Cumhurbaşkanlığı büyük ödülleri" verildi. Gazetelere yansıyan haberlerde cumhurbaşkanının sanatçı Şener Şen'e ödül takdim ettiği yazıldı.. Memlekette takdim" kelimesinin anlamını bilen gazeteci kalmamış demek ki! Hadi gazeteci kalmamış, devletin teşrifatıyla ilgilenenler arasında da yok demek ki! Takdim"in "kadem'le, yani "ayak"la ilişkisi bilinmezse, böyle olur. Takdim, Küçüğün büyüğe bir şey vermesidir, öztürkçe söylemek gerekirse " sunma "..
Reklam
Dilde batı kaynaklı kelimelere rağbet (vatandaşın anlayıp anlamamasın mühim değil), tanzimat züppeleri döneminde bile bu ölçüde değildi. O zaman yerli yersiz fransızca kelimeler kullanmak "entellektiüellik" sayılırdı. Şimdi ne sayılıyor bilmiyorum.
Önemli olan başkasına benzemektir!!!
Ey ulu hocalar! Ne demek moderatör? Biriniz zahmet edip araştırdınız mı? Akrabası olan kelimeyi italyancadan almışız, müzik terimi olarak kullanıyoruz: Moderato. "Orta hızda, mutedil" demek. Anlam buradan çıkarılabilir aslında. Peki "moderatör" ne demek? Kelime latince ama ingilizceden aparmışız.
Özüne düşman zihniyet!!!
Spor terimlerini neden türkçeleştirmedik? En önce ata sporumuz at yarışları ile ilgili 1930'larda yapılanlara bakalım. At meydanı'nı "hipodrom yaptık. "Sipahi Ocağını Jokey Klubü"'ne çevirdik. "Binici"ye "sipahi derdik, nedense "jokey" demeye başladık!!! "Dil devrimi" dediğin böyle olur çelebi! Maksat dili devirmek!!!
Din düşmanı zihniyet!!!
Dil devriminin kurumu olan TDK, arapça ve farsçadan geçen medeniyetimizin kelimelerin tasfiyesini iş edinmişti. Günlük hayatımızada giren birçok kelime, bilhassa da dini çağrışımları bulunanlar, bu mantıkla tasfiye edildi. Ders kitaplarından çıkarılan kelimeler bir süre halk arasında kullanılsa bile, yeni okur yazar nesilin sözlüğünden çıktı..
Reklam
TDK= Uydurmak!!!
Eğmek masdarından " eğitim 1935'te " terbiyeye" karşılık uyduruldu. Bu kelime kanserli bir hücre gibi, zamanla bütün alanının kelimelerini silip süpūrdü. Anlam inceliklerini ortadan kaldırdı, kavramları yalama etti, her şeyi belirsizleştirdi.
Bahçe oldu Park, sonrasında da milletçiyim diye geçin!!!
"Gülhane Bahçesi'ne Gülhane Parkı denilmesi, son zamanlara ait bir alışkanlık. Orası Topkapı Sarayı'nın has bahçesi idi. Sonra halka açıldı, "Gülhane Bahçesi" denildi ve nihayet "Gülhane Parkı oldu! Sadece Gülhane mi "bahçe'den "park'a dönüştürüldü? Yıldız Bahçesi de "Yıldız Park yapılmadı mi?
Batı dillerinden gelenler dert değildi...
Türkçe Sözlük'ün başına gelenler hiçbir sözlüğün başına gelme 1945' te 20 bin civarında kelime ile çıktı yola. Yarısı uydurulmuş, diye yarısı karşılıkları üretilinceye kadar kalmasına müsade edilmiş kelimelerle. Batı dillerinden gelenler dert değildi, doğuya ise şiddeti bir kısıtlama uygulanmıştı.
Nerede o eski iktisadlı analar!!!
Arapçadan türkçeye lügatimiz Ahterîde iktisat adl üzere olmak şeklinde acıklanıyor. İktisadın adaletle ne alakası olabilir? iktisad ksd (kasd) kökünden, denge, itidal" anlamına geliyor. Babalarımız, annelerimiz iktisad denilince tasarrufu, tutumu, israftan kaçmayı hatırlarlardı. İktisatlı kadın, evini kıt imkånlarla çekip çeviren annemizdi. Eski sõzlüklerimiz ısrarla iktisadı "itidal üzere hareket. İdare, tasarruf" şeklinde açıklıyorlar. İktisadın tasarruf anlamı zamanımızda buharlaştı. "Ekonomi'nin böyle bir anlamı yok mu acaba?
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.