En Beğenilen Söz ve Diksiyon Sanatı kitaplarını, en beğenilen Söz ve Diksiyon Sanatı sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Söz ve Diksiyon Sanatı yazarlarını, en beğenilen Söz ve Diksiyon Sanatı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Herhangi bir konuyu, bir olayı, bir işi düşünüp zihninizde planlaştırarak, düzgün tümceler ile anlatmaya alışmalısınız. Birçok durumları imgeleyip, bunların topluluk karşısında size ne gibi olanaklar sağlayabileceğini gözünüzün önüne getirmelisiniz. Sadece belleğinizi çalıştırarak geliştirmek size yetmez. Çalışırken kendiniz ile başbaşa kalıp hazırlık yapmanız gereklidir. Böy- lece odanızda veya açık havada, söylemek istediğiniz sözleri tekrarlayıp tümcelerin düzenli olmasına çaba harcayarak söz söyleme kolaylığını kendinizde yaratmaya çalışınız. Bu harcadığınız çaba boşa gitmeyip tekrarladığınız sözler belleğinize yerleşmiş olur.
Konuşacağınız konu üzerinde iyice düşünmeden, araştırma yapmadan ve hazırlanmadan dinleyici karşısına çıkmayınız. Gelişigüzel, tekdüze sürüp giden bir konuşma dinleyiciyi sıktığı gibi, size “Geveze bir konuşmacı” adını da taktırabilir. Lakırdının perlesengi denilen, konuşurken dile dolanan, gerekli gereksiz tekrarlanan “efendim”, “efendime söyleyeyim”, “uzatmayalım”, “yani”, “anlatabildim mi” gibi sözlerin konuşma sırasında sık sık söylenmesi dinleye- ni rahatsız eder. Bu kusuru gidermeye çalışmalısınız. Sonra yine bazı kimselerin, konuşmalarına bir bayağılık katan ve yerli yersiz söylenen “tamam mı”, “tamam”, “oldu”, “boş ver” gibi sözleri kullanmamaya çalışınız. Bu sözler bir ağız alış- kanlığı durumuna gelebilir.
Bir de bazı kişilerde sözcükleri güçlükle ansımaktan doğan “şey”, “işte”, “hım”, “hı” gibi sözler sık sık tekrarla-narak dinleyeni sıkar. Buna benzeyen kusurları düzeltmek, arkadaşlarınız ile, dostlarınız ile olan ilişkilerinizde de böyle konuşmaktan vazgeçmek, özellikle topluluk karşısında konuşurken bu kusuru yenmek için gereklidir.
En başından beri diksiyonu düzgün olan biri olmak istemiştim. Lakin birçok şeyde olduğu gibi gökten avucuma düşmeyecek ve bir anda gerçekleşmeyecekti. Bunun için daha öncesinde şan çalışmalarında bulundum. Şan mevzusu daha çok müzikle ilişkilendirilir. Ama özünde doğru nefes almak olduğu için şanla beraber gelişen diyafram, doğru nefes almanızı