Fakat, sen nasıl güneşe yetişemiyorsun, çok uzaksın, hiçbir cihetle yanaşamıyorsun. Fakat güneşin ziyası, güneşin aksini, cilvesini senin âyinen vasitasiyle senin eline verir. Öyle de: O Zât-ı Akdese ve o Şems-i Ezel ve Ebede biz çendan nihayetsiz uzağız , yanaşamayız; fakat onun ziya-yı Rahmeti, onu bize yakın ediyor.
Sayfa 14