" Beni sevdiğini söyledin. Şimdi ben seninle ne yapacağım?"
"Sana söylediğim iki kelimeyi sende bana söyleyebilirsin."
"Ben o kelimeleri söylediklerimi hep kaybettim. Tekrar söyleyerek seni de kaybedemem."
"Ama siz hep en iyisi olduğunuzu sanırsınız. Oysa hiçbir işi beceremediğiniz gibi, karşınızdakine de kafa tutabileceğiniz, onu yönetebileceğinizi düşünürsünüz."
"... Beni sinirlendirmiş olmana rağmen sana hak ettiğin cezayı neden vermediğimi bilmiyorum. Bir tek şunu biliyorum, sana gerçek bir ceza verirsem canını kimsenin acıtamayacağı kadar acıtırım. Tek sorun, senin canın yanarken benimki de eşlik edecekmiş gibi hissetmem."
Ona karşı hissettiklerimi engelleyemiyordum , yanına gitmek, ona sıkıca sarılamak, herşeyin yoluna gireceğini, onun için elimden gelen herşeyi yapacağımı söylemek istiyordum. Ama bunu yapamazdım
Ve son olarak camdaki yansımam bana fısıldadı;ruhun, depremde sarsılarak hasar almış, eskimiş, terk edilmiş bir evin içinde unutulmuş piyanodan farksız...