Huzursuzluklar mı milliyetçilikleri tetiklemektedir, yoksa milliyetçilikler mi huzursuzlukları? Ve ikincisi: Huzursuzlukların, çatışmaların ve kan dökülmelerinin tek sebebi milliyetçilik(ler) midir ve meselâ dinler ve meselâ, ekonomik çıkarlar yüzünden dökülen kanlar ile milliyetçilikler yüzünden dökülen kanların mukayeseli bir çetelesi çıkarılmış mıdır? O takdirde, çatışma olmasın diye milliyetçilikten vazgeçmeyi öne sürenlere, dinlerimizden, ekonomik çıkarlarmızdan, aşklarımızdan da mı vazgeçmeliyiz; bizden istenen her şeye, hâdise çıkmasın diye tereddütsüz evet deyip baş eğip boyun mu bükmeliyiz diye sormak gerekir.