Suç ve Ceza 1. Cilt kitaplarını, Suç ve Ceza 1. Cilt sözleri ve alıntılarını, Suç ve Ceza 1. Cilt yazarlarını, Suç ve Ceza 1. Cilt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Her şey insanın elindedir, insan salt korkaklık yüzünden ne fırsatlar kaçırıyor. Bu artık tartışmasız bir belittir...İlginçtir, acaba insanlar en çok neden korkarlar?"
Her şey insanın elindedir, insan salt korkaklık yüzünden ne fırsatlar kaçırıyor. Bu artık hepimizin bildiği bir gerçek. Merak edilecek bir nokta var: Acaba insanlar en çok neden korkarlar?.. Herhalde her şeyden çok, yeni bir adım atmaktan, kendi söyleyecekleri yeni bir sözden korkuyorlar. Ama ben de epey gevezelik ediyorum. Gevezelik ettiğim için de hiçbir şey yapmıyorum. Galiba doğrusunun böyle olması gerekiyor: Bir şey yapmadığım için gevezelik ediyorum. Ben gevezeliği bu son bir ay içinde, günlerce bir köşede yatarak ve saçma sapan şeyler düşünerek öğrendim. Peki şimdi niçin gidiyorum? Sanki böyle bir şey yapmak içimden gelir mi? Acaba bu davranışım ciddi mi? Hiç de ciddi değil. Demek ki bir hayalle avunuyorum. Oyuncak… Evet, galiba bir oyuncak!
Hemen şimdi, şu dakika dört yol ağzına koş, yere kapan, ilkin kirlettiğin toprağı öp, sonra, dört bir yana eğilerek bütün dünyayı selamla, herkesin önünde, yüksek sesle: ‘Ben öldürdüm!’ diye bağır. O zaman Tanrı sana yeniden hayat verir!
Prensip?.. Şu Razumihin budalası ne diye geçenlerde sosyalistlere küfretti?.. Sosyalistler çalışkan iş adamları… Bunlar “genel mutluluk” için uğraşan kişiler… Hayır, ben dünyaya bir defa gelirim, bir daha hiçbir zaman gelemem. Ben “genel mutluluk”u beklemek istemiyorum. Ben kendim için yaşamak istiyorum, yoksa yaşamamam daha iyi… Ne yapalım? Ben sadece “genel mutluluk” bahanesiyle cebimdeki rubleyi sımsıkı tutarak aç bir annenin önünden geçmek istemedim. Diyorlar ki: “genel mutluluğu kurmak için gerekli tuğlaları taşıyor, bundan da gönül ferahlığı duyuyorum.” Hah, hah, hah!.. O halde beni niye unuttunuz? Benimde ancak bir canım var, bende yaşamak istiyorum.”
"schiller'in romantik ruhlu iyi insanlarında bu hep böyledir. İnsanı son dakikaya kadar tavus tüyleriyle süslerler; son dakikaya kadar kötülük değil, iyilik umarlar... Madalyonun öbür yanını hissetmezler bile, ne pahasına olursa olsun, söylenmesi gereken sözleri, önceden bir türlü ağızlarından kaçırmak istemezler. Bunu düşünmek bile ödlerini koparır... Tavus tüyleriyle süsledikleri adamın kendisi gelip de onları burunlarıdan yakalayıncaya kadar gerçek karşısında, iki avuçlarıyla yüzlerini örterler.