Sufiler sevgiliye kavuşmanın aşk ile olacağını ama kavuşma (vuslat) gerçekleştikten sonra aşkın yerini marifete
bırakacağını söylerler. Bu açıdan sufi şairlerin kendilerini "âşık" olarak tanımladıkları gibi "ârif" olarak da tanımladıkları görülür. Çünkü onlara göre artık hakikatler münkeşif ( Açığa çıkınca ) olunca temkin ( Ağırbaşlılık) diline geçilir.
Mevlana'ın ;
Ey dil ile söylenen söz
Ben ne zaman senden kurtulacağım da
Marifet güneşinin işığı ile gerçek Padişah'ı bulacağım
Dilden de, kıt'adan da, şiirden de bıktım artık!
Sözlerine Ahmet Paşa;
Dedi ki "vasf-ı cemâlimde aciz oldu ukûl” Anunçün Ahmed eder fenn-i şi'rden tevbe¹¹¹
beyanıyla karşılık verir .