Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sufizm ve psikoloji

Lynn Wilcox

Sayfa Sayısına Göre Sufizm ve psikoloji Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Sufizm ve psikoloji sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Sufizm ve psikoloji kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şaşırtıcı biçimde tüm insanlarda neredeyse mükemmel derecede fotoğrafik hafıza vardır. Ama bu hafıza ancak saniyenin bir bölümü süresince devam eder, sonra gördüğü şeyi unutur. Öte yandan çoğu çocuk okumayı öğrenmeye başladıklarında yitirdikleri fotoğrafik hafızalarını korumaya devam eder. Okur yazar olmayan toplumlarda çoğu yetişkin bu fotoğrafsal hafıza yetisine sahiptir. Her nasılsa okumanın buna ket vurduğu düşünülmektedir.
Sayfa 73 - insan yayınlarıKitabı okudu
Öğrenme ve Bilme
Bir öğretmen olan John Holt, erken yaştaki çocukların fiili tecrübe yoluyla nasıl öğrendiklerini tatlı bir dille anlatmıştır. Bunu yaparken tüm öğrenme biçimleri için bir model sunmaktadır: "Çocuk meraklıdır. Şeylerden anlam çıkarmak ister, onların nasıl çalıştığını, nasıl ehliyet kazanıp kendisini ve çevresini kontrol edeceğini ve başkalarında gördüğü şeyleri nasıl yapacağını öğrenmek ister. Açık, alıcı ve algılayıcıdır. Çevresindeki acayip, karışık ve karmaşık dünyaya kendini kapamaz. Onu yakından ve dikkatlice gözlemler, ondaki her şeyi içine almak ister. Deneycidir. Yalnızca çevresindeki dünyayı gözlemlemekle yetinmez, onu tadar, ona dokunur, onu kaldırır, eğer ve kırar. Gerçekliğin nasıl işlediği öğrenmek için onun üzerinde çalışır. Cesurdur, hata yapmaktan korkmaz. Sabırlıdır. Belirsizliğe, karışıklığa, cehalete ve muallaklığa kayşı olağanüstü derecede hoş görülüdür. Her hangi bir yeni durumdan ani bir anlama sahip olmak zorunda değildir. İsteklidir ve anlam ona gelene kadar bekleyebilir -hatta genelde olduğu üzere anlam kendisine çok yavaş gelse de.” Onun görüşüne göre, çocuklar doğal bir şekilde öğrenirler ta ki biz onları o öğrenme biçiminin dışına çıkmaları için eğitene kadar. John Holt (1969) How Children Kesen NY:Pişman, s.184-185
Sayfa 83 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Öğrenme ve Bilme
Duyar ve unuturum, görür ve anlarım, yapar ve hatırlarım. Çin atasözü
Sayfa 83 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Filozof bilmek ister, Arif ise bilir. Filozof arar, Arif ise bulmuştur.
Sayfa 87 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Seyri sülükte doğru sözler, saf bir kalp, samimi niyet, helal rızık, metanet ve dosdoğru bağlılık gereklidir. Prof. Sadegh Angha
Sayfa 87 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Motivasyon
Motivasyonun detaylı bir incelemesi, insanları sahip oldukları en değerli şey olan yaşamı onun için terk etmeye şevk edecek derecede güçlü olan şeyin ne olduğuna bakmamızı gerektirmektedir. Bir yabancının hayatını kurçarmak için kendi yaşamını bilerek feda eden kişilerin sayısı son derece azdır. Az sayıda insan sevdiği için kendi yaşamını feda eder, genelde anneler çocukları için yaşamlarından feragat ederler. Çoğu durumda yaşamlarını isteyerek feda edenler insanlar (ki onlara genelde aziz veya şehit denir), Tanrı'ya inançlarından ötürü bir şekilde yaşamlarını feda eden kimseler olmuştur. Onlar Tanrıya duydukları ortak sevgiyi korurlar ve gönüllü olarak yaşamlarını O'na adarlar. Bu, fiziksel yaşam ihtiyacını bile aşan, motivasyonun en yüksek derecesi olarak görünmektedir. Buna karşın psikologlar bunun sözünü dahi etmezler, bunu incelemek girişiminde pek bulunulmamıştır.
Sayfa 99 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Motivasyon
Gebelikten yirmi bir gün sonra, rahim hücrelerden oluşturduğu ince bir kavis şeklini aldığında ilk kalp atışı başlar. Bir an kalp atışı olmaz, sonra ayrı bir kalp atışı olur. Kalp atışına ne yol açmaktadır? "Elektrik" doğru ama sorunun tam yanıtı değildir. Yirmi bir günde elektrik akımı nasıl başlamaktadır? bir tohumun çatlamasına yol açan şey nedir? Ortada sadece bir cansızlık varken, tohum çatladığında birden hayat fışkırmaktadır. Toprak ve suyu öne sürmek de yeterli bir yanıt olamaz. Kalp atışını motive eden ve bitkinin serpilmesini sağlayan şey nedir? Psikoloji bunun cevabını verememektedir.
Sayfa 99 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Motivasyon
İnsanların yetişkinler olarak sahip oldukları konumu ya da inançları düzenleyen şey ne olursa olsun, tüm çabalarının amacı iç huzuru, sükuneti elde etmektir, bu çaba ister maddi, ister manevi isterse de ruhsal çaba olsun durum değişmez. İnsanlar yanlış yönlendirilmektedir. 6, 12, 16, 21 ve 26 yaşlarınızda iken neler istediklerinizi hatırlıyor musunuz? Belki bir bisiklet, bir at yada bir arkadaş veya bir araba, bir iş veya size farklı davranacak bir aile. Ama istediğiniz şeyi elde ettiğinizde, başka bir şeyi isteyene kadar memnuniyetiniz ve mutluluğunuz ne kadar sürmüştü? İstemeniz hiç sona erdi mi? Gelecekte sona erecek mi? Dünya bize isteyeceğimiz çok şey sunmaktadır -evler, bilgisayarlar, araziler, daha başarılı çocuklar, botlar, ne olursa. Hazreti Ali der ki, "Geniş bir idraki olmayan ve dünyanın ötesinde ya da onun yanında ne bulunduğunu göremeyen kimseler için bu dünya son derece önemli ve büyük bir şeydir"
Sayfa 100 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Motivasyon
O zaman nasıl oluyor da insanlar bu denli farklı davranmaya motive olabiliyorlar? Her birimiz dünyaya Allah'ın ruhunun sürekli esinini alma kapasitesiyle birlikte geliriz. Hepimiz içimizdeki o ilahi Bilgiyi elde etmeyi isteriz. "İnsanların en deruni yanlarına ve arzularının derinliğine baktığınızda, hep daha fazla bilmek istediklerini görürsünüz." (Kur'an 17/36). Oysa bu yaşamda, bin bir türlü maddi arzuların tatmini arayışına bizi sevk eden duyularımızın kölesi oluruz. Aynı çocuklar gibi bizler de genellikİe büyüklerimiz tarafından bizlere öğretilen şeyleri sorgulamadan kabul ederiz, önce anne babalarımızın sonra da başka öğreticilerin okul, televizyon, filmler- öğrettiklerini. Tüm toplumsal güçler bizi şekillendirir. İnsanların kendi başlarına hayatlarını sürdürdüğünü ve insanın ruhunun Tanrı'dan ayrı olduğu bize öğretilir.
Sayfa 100 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Motivasyon
Çocuklar karanlık bir odaya girmekten korkarlar, çünkü odanın içinde ne olduğunu bilmezler. Bu nedenle karanlığın onlar için aydınlatılması gerekir. Hepimizin beklediği ölümün gerçekliği de buna benzer. Ölümden kaçamayız ve ona karşı korku doluyuz, çünkü ölümün ne olduğunu bilmiyoruz. Şayet ölüm bilinseydi, o zaman sükunete doğru yola çıkabilirdik. Ölümden hiç korkmayan büyük insanların hayatlarını araştırdığınızda, onların ölümün yolculuğun sonu olmadığını bildiklerini görürsünüz. Bu hususu kabul etmeleri için onların ölümü hakkıyla bilmiş olmalılar, yalnızca onu duymak, okumak ya da kabullenmekle yetinmeden. Bir kez insanlar bu Özsel hakikati keşfederlerse artık tüm korkularından sıyrılırlar. Dolayısıyla herkesi motive eden ve herkesin istediği şeyleri iki kelimeyle özetleyebiliriz: sükunet ve yaşamı sürdürme. Bunlar çocukluğumuzdan ölüme kadar her birimizin davranışını yönlendiren iki evrensel ye köklü ilkedir. Hayatta kalmak isteriz, sükuneti isteriz. Bu yaşamdaki tüm çabalarımız, ne kadar yanlış yönlendirilmiş olsalar da, bu iki amaçtan birini elde etmeye dönüktür. Eğer toplumun onları elde etmek için bize öğrettiği yollar işe yaramazsa sükuneti ve yaşamın devamını nasıl kazanırız? Sufizmin bu kazancın zihin veya duyular yoluyla elde edilemeyeceğini belirtmektedir. Onu elde etmek için bizim en başta değişmeyen kimliğimizi veya "Ben"imizi, yani varlığımızın sabit ve değişmeyen özünü, aradığımız Hakikati, içimizdeki İlahi yanı keşfetmemiz gerekir. Allah'ı tanımamız gerekir......
Sayfa 101 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
30 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.