Sufizm ve psikoloji
Lynn WilcoxEn Eski Sufizm ve psikoloji Sözleri ve Alıntıları
En Eski Sufizm ve psikoloji sözleri ve alıntılarını, en eski Sufizm ve psikoloji kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Önsöz
Amerikan psikolojisinde "ruhun” ve "zihnin” kökenlerinin ihmali çatışma yaratmaktadır.
William James evvela "bilinç halleri”ne odaklandığı için Amerikan psikolojisi köklerinden koparak zihnin bir incelenmeşinden çok bir davranışbilimi olmuştur.
James'in bir takipçisi olan William McDougall'ın erken tespitine göre, John B.Watson'un gelişiyle psikoloji zihnini yitirmiştir; Aslında Watson, inşa edilecek hiçbir zihnin bulunmadığını, hiçbir zihne sahip olmadığımızı söylemekten boğazındaki ses tellerini aşındırmıştır.
Psikoloji pek çok yolla yalnızca zihnini değil görüş açısını kaybetti, daha doğrusu çok dar bir görüş açısına sahipti.
Nesnel, bilimsel olma çabası içinde psikoloji sıkça insanları mesafeli bir biçimde nesneler olarak görüp inceledi, bireyleri daha kişisel ve öznel bir yolla, daha uygulamalı ve varoluşsal biçimde anlamak yerine onları niceleştirdi, Demek istediğim incelenecek özneler, derin kişisel bır metotla, en önemli boyutu, "ruhu" kuşatacak biçimde hakkında bilgi edinilecek kişiler olmaktan çıkıp nesneler oldular.
Sayfa 7 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Bu kitapta Dr. Wilcox, Sufizmin insanlık tarihi içinde 1400 yıldan fazla bir zamandır var olduğunu ve modern psikolojinin âsırlarca öncesine dayandığını belirtir. İçindekiler kısmında görüleceği gibi o, geleneksel psikolojinin kavramlarını ustaca ele alır ve onları, "bilime" bağlı psikologlar tarafından geniş ölçüde göz ardı edilmiş,
Sayfa 8Kitabı okudu
Önsöz
Kanımca Dr. Wilcox, ruhun kaynağına yakın olma deneyimini yaşamış, akılcılık ve akılcı düşünmenin hapishanesinden kurtulmuştur. Pascal gibi, "kalp aklın bilmediği bir mantığa sahiptir" önermesinin doğruluğunu şüphesiz tecrübe etmiştir. Öte yandan bilim ile Sufizm arasında uzlaşmaz bir çatışma mevcut değildir. Gerçekte, Wilcox'un yaptığı, araştırma psikolojisi ile uygulamalı psikoloji mesleklerini barıştırma ve uzlaştırma yönünde sarf edilmiş bir çabadır. Bu başarı kişinin kendisiyle barışık olması ve Huzur'da olmasına bağlıdır. Onun yaptığı psikolojiyi aslına döndürmektir. O, psikolojinin sahasını daha yüksek bir düzleme, mekanizmin ve akılcılığın ötesine, yaşam pratiğine ve onun yaratıcı kaynağına taşımıştır.
Dr. Thomas H. Elmore*
----------------------------------
*Dr. Elmore, Wake Forest Üniversitesi Danışmanlık Eğitimi Müdürü ve Danışmanlık Psikolojisi Profesörüdür. Holistik Psikoloji ve Psikoterapi üzerine yaptığı kapsamlı çalışma ile yaygınca tanınmış ve saygı duyulmuştur. İspanya, İtalya ve Almanya'yı dolaşmış ve oralarda dersler vermiştir. Sayısız mesleki makaleye ve yazıya imza atmıştır. Ohio Devlet Üniversitesinden Danışmanlık Psikolojisi alanına Profesörlük payesi almıştır. 35 yıllık klinik tecrübesiyle Lisanslı Psikolog ve onaylı Evlilik ve Aile Terapistidir. Değişik mesleki kurumlarda başkanlık görevi yürütmüş ve Öğretimde Carneige Bursunu, ayrıca yılın Öğretmeni, Danışmanlıkta Göze Çarpan Liderlik ve Göze Çarpan Mesleki Liderlik ödüllerini almıştır.
Sayfa 10 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Kimi sufiler batıda çok iyi tanınır.
Palacios'a göre Dantenin ilahi komedyası, el-Arabi'nin (1165-1240) eserlerindeki tanımlamalara dayanmaktadır.
Sayfa 24 - İnsanKitabı okudu
Psikoterapi genellikle ego'yu yükseltmeye, ego-gücü'nü inşa etmeye çalışır. Sufizm ise 'ego'yu yok etmeye uğraşır. Psikoloji benlik üzerinde odaklanır -onu düzenler, değiştirir, geliştirir. Sufizm, toplumsal olarak kurulmuş benliği adım adım yok oluncaya kadar ortadan kaldırmak üzerinde yoğunlaşır. Her saliğin nihai hedefi Sevgiliyle vuslattır -benliğin Allah'ta tamamen yok olması. Sevgiliyle buluşmak, O'nunla bir olmak, egonun yokluğunu ve ayrık, bencil bir nefsin terk edilmesini gerektirir. Birleşme tam bir feyiz ve aydınlanma doğurur. Lamba örneğinde Sevgiliyle birleşmek Işığı Sağlayan Güç Kaynağıyla bağlantı kurmak demektir.
Kamil insan olma yolu, bin yıldan fazla bir zamandır yüzlerce ciltlik Sufi literatüründe belirtilmiştir. Kişinin insanlığı sevmesi ve ona hizmet edebilmesi için ilk başta kendi yolunu tam olarak bulması gerekmektedir. Bizim başkalarının görmesine yardımcı olacak ışığı verebilmemiz için, öncelikle Güç Kaynağına bağlı olmamız gerekir. Başkalarını iyileştirebilmek için önce kendimizi iyileştirmeliyiz. Başka bir örnek vermek gerekirse, suyu almak için bir kuyu kazarız. Bu hepimiz için hayat demektir, ardından onu başkalarına verebiliriz. Kendi kabımız dolduğunda, sonraki amaç onu başkalarına vermektir.
Sayfa 33 - İnsanKitabı okudu
Başkalarını iyileştirebilmek için önce kendimizi iyileştirebilmeliyiz.
Sayfa 33 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Batı psikolojisi ile Sufizim arasındaki fark
GİRİŞ • 13
S. A. Nadir Şah, (School of Islamic Sufism’in ruhani lideri) Batı psikolojisi ile Sufizim arasındaki farkı göstermek için basit bir lamba örneği verir. Bu örneğe göre, psikoloji, lambanın boyu, ağırlığı ve yapıldığı madeleler gibi özelliklerini incelemektedir. O bir yer lambası mı yoksa masa lambası mı? Küçük mü büyük mü? "Gece
Sayfa 13 - insan yayınlarıKitabı okudu
Vücuttaki en önemli manyetik kaynak, göğüs kemiğinin bittiği yerin tam altında bulunan güneş sinir ağıdır. Onun manyetik parçacıkları doğrudan güneş tarafından beslenir. Beyin ikinci, kalp de üçüncü kaynaktır. Bu üç merkezin bağlanması ve birleşmesi semavi ve manevi dünyanın kapısını açar. Manyetiklerin kaşların arasında bulunan kaynak üzerinde yoğunlaşması ve odaklanması telepati ve "altıncı duyu"ya ilişkin pek çok mevzu için gerekli olan gizli gücü üretir. Diğer kaynaklar ise omurganın son kemiğini (kundalini), bir çeşit radar görevi gören bıngıldağı ve omurga ile uygun bağlantıyı ve birleşmeyi sağlaması durumunda kişiye sıra dışı eylemleri yapma imkanı veren soğaniliğinin başını içerir.
Sufizm'de yoğunlaşma işlemi, "kalpteki yaşam kaynağında ve göğüs kemiğinin altındaki manyetik kaynakta gerçekleşir ve sonra beyne uzanır." Gerçek bir yoğunlaşma hali elde edilip korunduğunda, Firavun'un güçleri suda boğulur ve vaat edilen ülkeye yolculuk tamamlamr.
Prof. Anka’nın The Mystery of Humanity de belirttiği gibi, "Tüm enerjini topla ve onu kalbindeki yaşam kaynağı üzerinde yoğunlaştır, keşiflerinin yok olmaması için, böylece denge ve sükunet içinde yaşayacak ve sonsuzluğu tanıyacaksın."
insan yayınlarıKitabı okudu
The Mystery of Humanity adlı kitabında Sadegh Angha şunları belirtir:
"Gözler görür, burun koklar, tat tomurcukları tat alır, kulaklar işitir ve parmaklar yumuşaklığı ve sertliği, sıcağı ve soğuğu hisseder. Duyular duyumsama ve Çevreyle temasa geçmek içindir. Onların hatalarını sorgulanmak söz konusu değildir; onların görevi şeylerin dışını
Sayfa 66 - insan yayınlarıKitabı okudu
Şaşırtıcı biçimde tüm insanlarda neredeyse mükemmel derecede fotoğrafik hafıza vardır. Ama bu hafıza ancak saniyenin bir bölümü süresince devam eder, sonra gördüğü şeyi unutur. Öte yandan çoğu çocuk okumayı öğrenmeye başladıklarında yitirdikleri fotoğrafik hafızalarını korumaya devam eder. Okur yazar olmayan toplumlarda çoğu yetişkin bu fotoğrafsal hafıza yetisine sahiptir. Her nasılsa okumanın buna ket vurduğu düşünülmektedir.
Sayfa 73 - insan yayınlarıKitabı okudu
Öğrenme ve Bilme
Duyar ve unuturum, görür ve anlarım, yapar ve hatırlarım.
Çin atasözü
Sayfa 83 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Öğrenme ve Bilme
Bir öğretmen olan John Holt, erken yaştaki çocukların fiili tecrübe yoluyla nasıl öğrendiklerini tatlı bir dille anlatmıştır. Bunu yaparken tüm öğrenme biçimleri için bir model sunmaktadır:
"Çocuk meraklıdır. Şeylerden anlam çıkarmak ister, onların nasıl çalıştığını, nasıl ehliyet kazanıp kendisini ve çevresini kontrol edeceğini ve başkalarında gördüğü şeyleri nasıl yapacağını öğrenmek ister. Açık, alıcı ve algılayıcıdır. Çevresindeki acayip, karışık ve karmaşık dünyaya kendini kapamaz. Onu yakından ve dikkatlice gözlemler, ondaki her şeyi içine almak ister. Deneycidir. Yalnızca çevresindeki dünyayı gözlemlemekle yetinmez, onu tadar, ona dokunur, onu kaldırır, eğer ve kırar. Gerçekliğin nasıl işlediği öğrenmek için onun üzerinde çalışır. Cesurdur, hata yapmaktan korkmaz. Sabırlıdır. Belirsizliğe, karışıklığa, cehalete ve muallaklığa kayşı olağanüstü derecede hoş görülüdür. Her hangi bir yeni durumdan ani bir anlama sahip olmak zorunda değildir. İsteklidir ve anlam ona gelene kadar bekleyebilir -hatta genelde olduğu üzere anlam kendisine çok yavaş gelse de.”
Onun görüşüne göre, çocuklar doğal bir şekilde öğrenirler ta ki biz onları o öğrenme biçiminin dışına çıkmaları için eğitene kadar.
John Holt (1969) How Children Kesen NY:Pişman, s.184-185
Sayfa 83 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Filozof bilmek ister, Arif ise bilir.
Filozof arar, Arif ise bulmuştur.
Sayfa 87 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Seyri sülükte doğru sözler, saf bir kalp, samimi niyet, helal rızık, metanet ve dosdoğru bağlılık gereklidir.
Prof. Sadegh Angha
Sayfa 87 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Motivasyon
Motivasyonun detaylı bir incelemesi, insanları sahip oldukları en değerli şey olan yaşamı onun için terk etmeye şevk edecek derecede güçlü olan şeyin ne olduğuna bakmamızı gerektirmektedir.
Bir yabancının hayatını kurçarmak için kendi yaşamını bilerek feda eden kişilerin sayısı son derece azdır. Az sayıda insan sevdiği için kendi yaşamını feda eder, genelde anneler çocukları için yaşamlarından feragat ederler. Çoğu durumda yaşamlarını isteyerek feda edenler insanlar (ki onlara genelde aziz veya şehit denir), Tanrı'ya inançlarından ötürü bir şekilde
yaşamlarını feda eden kimseler olmuştur. Onlar Tanrıya duydukları ortak sevgiyi korurlar ve gönüllü olarak yaşamlarını O'na adarlar.
Bu, fiziksel yaşam ihtiyacını bile aşan, motivasyonun en yüksek derecesi olarak görünmektedir. Buna karşın psikologlar bunun sözünü dahi etmezler, bunu incelemek girişiminde pek bulunulmamıştır.
Sayfa 99 - İnsan yayınlarıKitabı okudu