“Açsam ellerimi acıyacak kaderim.."
dizesi yankılanıyor beynimde,içim eziliyor..
yaşamını,aşkını,inancını , bütün sancılarını satırlara örmüş...
Sadece bir kere okumak yetmiyor okundukça şiir kendisini size açmaya başlıyor ve ilk okunduğunda mana veremediğiniz şey anlam buluyor.
“Ummak nedir avuç çizgilerini kesene”
Bazı satırları anlıyorsunuz, düşüncelerinizde yer ediniyor, bazı sartırları hissediyorsunuz, yüreğinizde yer ediyor . Bazı satırlar ise hiç anlamıyorsunuz , onlarda ruhunuzda derin izler bırakıyor.
“Sığmıyor suya hançer/ kesmek için içindeki cinneti
atlar geçiyor/ soylu atları şeffaf bir bahçenin
gecenin açtığı yaralara dil/ annem saçlarını kesiyor”
Şiirin içinde anılar , hikayeler vb....merak uyandırıcı, çoğu kez "çözülmüş bir sırrın üzüntüsü”ne dönüşüyor..
Bir kere okuyunca onun çekimine kapılıyorsunuz.
Belki okuduğunuzda bu adam bu kadar sıfatı nasıl bir arada toplamış diyebilirsiniz ama bu yanıltır sizi yanıltmasın!!!
Onlar salt sıfatlardan ibaret değil! hiç değil.
Başucu kitabım : “ Sular Divanı “