Sünnetin Işığında Tebliğ ve Davet

Fikret Karaman

Sünnetin Işığında Tebliğ ve Davet Gönderileri

Sünnetin Işığında Tebliğ ve Davet kitaplarını, Sünnetin Işığında Tebliğ ve Davet sözleri ve alıntılarını, Sünnetin Işığında Tebliğ ve Davet yazarlarını, Sünnetin Işığında Tebliğ ve Davet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Enbiya 21/25
Senden önce hiçbir resul göndermedik ki ona 'Benden başka ilah yoktur ;şu halde bana kulluk edin diye vahyetmis olmayalim.
Sünnetin Işığında Tebliğ ve Davet
Sünnetin Işığında Tebliğ ve Davet
Beyyine 98/5
Dini yalniz kendine has kilarak ve Allah'ı birleyenler olarak Allah'a kulluk etmeleri ,namaz kılmalari ,zekat vermeleri için ancak onlara musluman olmalari emronuldu.İşte sağlam din budur.
Sünnetin Işığında Tebliğ ve Davet
Sünnetin Işığında Tebliğ ve Davet
Reklam
Peygamberlikte asıl gayeye zarar getiren ve tiksinmeye neden olan delilik ve cüzzam gibi hastalıklar onlar hakkında muhal olduğu gibi, sağır olmak, uzun müddet baygın veya âmå bulunmak da muhaldir. Yakub (a.s.)'un gözlerine bir müddet perde inmiş ve olağanüstü bir şekilde düzelmiştir. Şuayb (a.s.)'in ise âmâ olduğu sabit değildir. Eyyub (a.s.)'un hastalığı da cilt altında meydana gelen bir çeşit sızıdan ibaret olup, nefreti gerektirecek derecede değildi. Bu konuda anlatılan hikâyelerin aslı yoktur.
Sayfa 87
PEYGAMBERLERİN GÖNDERİLMESİNDEKİ HİKMETLER
1- İnsanlar akıllarıyla Allah'ın varlığını ve bazı sıfatlarını tanıyabilirler. Fakat bazı ilahi sıfatları anlayamazlar. "Mebde ve Mead'a' ilişkin işleri çözemezler. Cismani haşir ile ahiret âlemine ait birçok meseleyi bilemezler. İşte peygamberler insanlığa, bu hususta iman etmeleri gereken bilgileri tebliğ ve irşat etmişlerdir. 2- Kulluğun
Sayfa 84
"İtikadi konular tebliğ edilirken, delil ve misaller getirilmesi devamlı ön planda tutulmalıdır."
Sayfa 29 - Dib
"Tam anlamıyla hidayete kavuşmak, ancak Allah'ın yardımı ile mümkün olabilir."
Sayfa 22 - Dib
Reklam
Kur'an ve sünnet başta olmak üzere, dinî konuda ilmî seviyesi yeterli olmayan çok insan vardır. Bunların davet ve tebliğde bulunmaları, fayda yerine zarar getirir. O hâlde mazur olanların davet ve tebliğden muaf olmaları gerekir. Çünkü Cenab-ı Hak, onları güçlerinin yetmediği şeylerle sorumlu tutmaz. "Allah, her şahsa, ancak gücü yettiği kadar sorumluluk yükler."(Bakara, 2/286)
Sayfa 69
Davet ve tebliğin ihmal edildiği dönemlerde, toplumun bozulması, inkârcılığın artması, ibadet ve itaatin azalması kaçınılmazdır. Kaldı ki yaşadığımız dünya birçok heva, heves ve şehevî arzularla dolu bir imtihan yeridir. O hâlde dinin yayılıp taraftar bulması için mü'minler arasında tebliğ ve Hakk'ı tavsiye başta olmak üzere her türlü yardımlaşma olmalıdır.
Sayfa 63
"(İnsanları) Allah'a çağıran, iyi iş yapan ve 'Ben Müslümanlardanım' diyenden daha güzel sözlü kim vardır?" (Fussilet, 41/33) Bu ayetin nüzul sebebi özel olabilir. Ancak burada ilk muhatap alınan şüphesiz ki Hz. Muhammed (s.a.s.)'dir. Çünkü o insanları tevhide ve ibadete davet etmiştir. Bu üstün vasfın, davet ve tebliğ görevini yapan ashap, ezan okuyan müezzin ile insanları Allah'a inanmaya davet eden, bu uğurda sabır, ihlâs ve doğrulukla çalışan, karşılaştığı bela ve musibetlere tahammül eden herkes için geçerli olduğu da söylenmiştir.
Sayfa 58
282 öğeden 261 ile 270 arasındakiler gösteriliyor.