Sünnetin Işığında Tebliğ ve Davet
Fikret KaramanSünnetin Işığında Tebliğ ve Davet Gönderileri
Sünnetin Işığında Tebliğ ve Davet kitaplarını, Sünnetin Işığında Tebliğ ve Davet sözleri ve alıntılarını, Sünnetin Işığında Tebliğ ve Davet yazarlarını, Sünnetin Işığında Tebliğ ve Davet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biz Kuba mescidinde halka olup ilim okuyorduk. Resulullah geldi ve şöyle buyurdu;
Dilediğiniz şeyi öğreniniz, amel etmediğiniz müddetçe Allah ecrinizi vermez.
Malik bin Dinar'ın şu sözünü nakletmek yerinde olur. "İlmiyle amel etmeyen âlimin vaazı, yağmur damlasının mermerden kaydığı gibi gönüllerden kayar gider.
İlmin Hâle Yansıması
Abdullah İbn-i Mesud, İlk Müslümanların amel ve yaşayış tarzlarını, şu örnekle ne güzel ifade etmiştir; Bizden bir adam on ayet öğrendiği zaman, bu ayetlerin manalarını ve bu ayetlere göre nasıl yaşayacaklarını öğrenmeden diğer ayete geçmezlerdi.
Kişi, tebliğ ettiği ve muhataptan istediği hususları kendisi yaşamıyorsa onun üzerinde tesirli olması beklenemez.
Ya Resulallah! İslam hakkında bana öyle bir söz söyle ki, onu senden başkasına sormayayım.
Buyurdu ki
İman ettim de, sonra dosdoğru ol.
Müslim, iman -62Kitabı okudu
Ömer oldu Hz. Ömer
Ya rabbi, ya Ömer İbn-i Hattab, ya da Amr İbn-i Hişam (Ebu Cehil) 'in müslüman olmaları ile İslam'a kuvvet ver.
Birbirlerini sevmekte, birbirlerini acımakta ve şefkat göstermekte müminlerin misali vücut gibidir. Onun bir uzvu rahatsızlanırsa diğer uzuvları uykusuz kalarak ve ateşlenerek onun acısına ortak olurlar.
Buhari, Edeb-27 / Müslim, Birr -66Kitabı okudu
Günümüzde de davetçi başarıya ulaşmak için, Hz. Peygamberin tebliğindeki bu af ve müsamaha'dan ibret almak zorundadır. Ancak bu af ve bağışlama, şahsı ile ilgili olursa uygulanır. Zilleti kabul, yahut İslami prensiplerden taviz şeklinde asla düşünülmemelidir.
Başkalarının kadınlarının iffetini koruyun ki, kadınlarınız iffetli olsun. Babalarınıza karşı iyi davranınız ki, oğullarınız da size karşı iyi davransın.
Resulullah, bir yolculuk anında ashabına bir koyunun kesilerek hazırlanmasını emir buyurdu. Hazır bulunanlardan kimi kesimini, kimi yüzmesini, kimi de pişirmesini üzerine aldı. Bu durum karşısında Hz. Peygamber, "o halde odun toplamak da bana düşer" buyurdu.
Huzurda bulunan ashab-ı kiram; "biz bu hizmet için yeterliyiz" diye yalvarmaları üzerine Rasulullah;
"evet; onu biliyorum, fakat aranızda kendimi imtiyazlı görmek istemiyorum. Zira Allah, arkadaşları arasında kendisini imtiyazlı gören kimseyi sevmez" buyurdu.
Allah'ım! Ayrılık ve bozgunculuktan, iki yüzlülük ve kötü ahlaktan sana sığınırım.
Yemen'e vali olarak giderken ayağımı üzengiye koyduğum sırada, Resul-i Ekrem'in bana son öğüdü;
"Ey Muaz bin cebel! İnsanlara karşı ahlakını güzelleştir."
Ayağını iblisin kafasına koymak, ona hakim olmak istersen,
Gözünü aç ve anla ki, şeytanı öldüren edeptir.
Ey iman edenler! Daima adaleti gözetleyici olun. Nefsiniz ana, baba, hısım aleyhine de olsa (hatıra gönüle bakmayarak) zengin, fakir demeyerek Allah için şahitlik edin. Zengin fakir herkesin işi Allah'a aittir.
Nisa Suresi/135. AyetKitabı okudu