Gücü eline geçirir geçirmez onlar gibi mi olacaksın? Ne oldu peki diğer tanağı çevirmeye? Ne oldu barış uğruna onca eziyet çekene, can verene? Boşa mı hepsi diyeceksin? Tüm bu rezillik, yakındığım, yakındığımız, en azından bir kısmımızın yakındığı her şeyin altında sağırlaşmış vicdanlar, membaı tıkanmış merhamet yatmıyor mu? Madem kafalara girebiliyorsun, gönüllere de giremez misin? İlk bakışta gayet normal gelecek öfkeyle kalkıp zararla oturacağına herkese azıcık vicdan, azıcık merhamet veremez misin? Boku yiyen, yediğinin bok olduğunu sahiden görse, vazgeçmez miydi yemekten? Vicdan bizim fabrika ayarımız değil miydi? İnsanlıkta umut yok mu diyeceksin yani?
Devlet arazisi, ulusal güvenlik umursanmıyor, milli servetten doğal güzelliğe her şey, sırf işler yolunda algısı yaratma uğruna, hiç düşünmeden satılabiliyor, betonlaşma aymasızca teşvik ediliyordu.
Aman ya. Peki, peki, dur taytın altına bir şey giymiyorsa? Ne yapacaktı o zaman? Kuytu bir yere girip.... Saçmalama uçuyor adam. Çıkar stratosfere, orada halleder işini, kimsecikler görmez, nedir yani?