"Kötü alışkanlıkları ve uygunsuz davranışları olan insanları evlendirmek, bir tedavi şekli değildir! Bağımlı bir kişi evlendiği için bağımlılığından kurtulamaz veya bozuk olan psikolojisi tedavi edilemez. Kendi sorumluluğunu bile alamayan bir kişiye başka birinin sorumluluğunu vermek, o kişinin mevcut durumunun daha kötüye gitmesine sebep olabilir. Aynı zamanda başka insanlarında hayatını karartabiliriz. Bu insanların eşleri ve çocukları genelde fiziksel, duygusal ve cinsel istismara maruz kalıyor.
İnsanlar evlendirilmeden önce nasıl fiziksel muayeneden geçiyorsa, mutlaka psikolojik muayeneden de geçmelidir. Ruh sağlığı yerinde olmayan insanların evlendirilmesine izin verilmemelidir. İkinci psikolojik muayene de çocuk sahibi olmaya karar verdikten sonra yapılmalıdır. Aynı şekilde ağır psikolojik vakkalar gözlemlenen, bağımlı olan, anne ve babalığa hazır olmayan insanların çocuk sahibi olmalarına da izin verilmemelidir."
"Çocuklarınızı en çok; gereksiz yere saçmaladığını, bağırdığını, ağladığını düşündüğünüz anlarda dinleyin. Çünkü bu anlar kilit durumlardır. Çocuğun iç dünyasında ne yaşadığını bilmeden bir de siz tepki verirseniz, çocuk tamamen kendini size kapatabilir.
"Ne saçmalıyorsun yine!"
"Bu ne biçim bir laf!"
"Bunu nereden ögrendin yine!"
"Milletin çocuğu zeka küpü, bizimkiler de yağ küpü..."
"Her halta ağlayıp durma!"
...gibi sözlerin çocuk için anlamı, seninle iletişime kapalıyım demektir. Çocuk belli bir süre sonra sizden uzaklaşır ve bir daha iletişime geçmek istemeyebilir."
"KIZ ÇOCUKLARIMIZI BÜYÜTÜRKEN ÖĞRETTİĞİMİZ EDEP VE HAYA DUYGUSUNU, ERKEK ÇOCUKLARIMIZA DA ÖĞRETTİĞİMİZ ZAMAN KADIN VE ÇOCUK İSTİSMARININ BÜYÜK ORANDA ÖNÜNE GEÇMİŞ OLACAĞIZ..."
"Kız çocuklarımızı büyütürken öğrettiğimiz edep ve haya duygusunu, erkek çocuklarımıza da öğrettiğimiz zaman kadın ve çocuk istismarının büyük oranda önüne geçmiş olacağız."
"YAŞADIĞIM ŞEY BANA KENDİMİ KÖTÜ HİSSETTİRDİ AMA NEDEN BÖYLE HİSSETTİĞİMİ ANLAYAMADIM."
"KENDİMİ NASIL İFADE EDECEĞİMİ BİLEMİYORDUM."
"YAŞADIĞIM ŞEYİN NE OLDUĞUNU BİRAZ BÜYÜYÜNCE ANLADIM"
"ANNE VE BABAMA ZARAR GELİR DİYE DÜŞÜNDÜM."
"ANNEM VE BABAM KARŞI TARAFI ÖLDÜRÜR DİYE KORKTUM."
"BUNLARI KONUŞMAK AYIPTI."
"UTANDIM."
"AİLEM İLE İYİ BİR İLİŞKİM YOKTU."
"BANA İNANMAZLAR DİYE DÜŞÜNDÜM."
"BASKI VE KORKUYLA BÜYÜDÜM."
Ailesi tarafından duygusal ve fiziksel ihmal edilen her çocuk başkaları tarafından ihmal ve istismar edilmeye açıktır. Çocuk, ailesinin ihmal ederek açtığı her boşluğu başka şekilde
kapatmaya çalışır. Maddi boşluğa uğramış birçok çocuk başkasının malını, parasını çalma; manevi boşluğa uğrayan çocuklar
da sahte ve çıkarcı sevgilerin peşinden gitme eğilimindedir.
Çocuk ruhu ve onun büründüğü beden naiftir. Bu naifliği korumak için hep nazik ve dikkatli davranmak lazım. Sonra çocuklar sert şekilde sevgi gösterilerini zihinlerinde normalleştiriyorlar. Çocuk bedenine ne kadar sert davranırsanız ruh o kadar kabalaşıyor. Kabalaşan ruh, bedeni kabalıkla yönetmeye başlıyor. Bir çocuğun nazarında kendine kaba davranılması veya başkasına kaba davranması
çok olağanlaşıyor.
Ve bir çocuğun mutlaka cümle dağarcığında olması gereken bir cümle:
"SENİ AİLEME SÖYLERİM-SÖYLEYECEĞİM!"
Bu cümlenin ne kadar önemli olduğunu bir bilsek. Kaç tane çocuk istismarının önüne geçerdik.
Sorunlu bir ailenin tek çocuğu olarak dünyaya geldim. Çocukluğuma dair hatırladığım tek şey gece kafamı yastığa koyduğumda ertesi gün için dua etmekti; "Allah'ım ne olur yarın ailemizde kavga çıkmasın," diye.
İstismar eden kişilerin geçmişlerine bakıldığında genelde hepsinin arka fondaki manzarasının benzer olduğu görülmüş. Neredeyse hepsi çocukluğunda ağır fiziksel, duygusal ve cinsel istismara maruz kalmışlar. Tabii bu cümlelerimden bunları yapan kişilere kılıf bulduğum düşünülmesin. Eğer çocuklarımızı istismardan korumak istiyorsak, toplum olarak ruh sağlığı yerinde bireyler yetiştirmeliyiz. Biz istediğimiz kadar çocuklarımıza mahremiyet eğitimi verelim, bir yerlerde sürekli fiziksel, duygusal, cinsel istismara uğrayıp ihmal edilen çocuklar yetişiyorsa bu düzeni değiştirmemiz çok zor
olacaktır. Sağlıklı bireyler yetiştirmeyi, sevgi, ilgi, saygı, şefkat, merhamet duygularımızı çocuklarımıza göstererek ve bu duyguları onlara kazandırarak başarabiliriz.
Birçok insan şerefini küçücük çocukları para karşılığı kendinden yaşça çok büyük insanlara (hesapta) gelin ettiklerinde ve onlara tecavüz edilirken buna sessiz kaldıklarında kaybetti.