Hep okur, garibim! Hep okur! Hep kitap ister! Katığını, erzağını her sefer götürüşümüzde öğretmene selâm edin bana kitap göndersin, der. Öğretmenin yolladıklarını geri verir, götürdüklerimi alır. Köyde, kimde ne kitap varsa, babası, ben toplar ya götürür, ya da göndeririz hep. Hep okur. Bacak kadardan halleri başkaydı Mahmut'umun.