Kim bilir, belki de bu gerçekte insanoğlunun hayatının kısa bir özetiydi: göbek bağına bağlanmakla başlayıp sonunda her şeyden ve herkesten koptuğumuz ölümle biten bir yolculuk.
Mutluluk ince bir buz katmanının üzerinde yürümeye benziyordu. Suya düşeceğiniz anı beklemektense buzu kırıp soğuk suya dalmak ve oradan çıkmayı denemek daha iyiydi.
Harry Hole evrenine ilk girdiğimde çok zorlanmıştım bu kadar bıkkın bu kadar yıkık bir dedektife alışmak zaman aldı 6. Kitaptan sonra vites hızlanmaya soluksuz bırakacak seviyeye vardı. Şuan karakterlerin nereden nereye geldiğini biliyorum. Bu kitapta bir Vampirizm vakasıyla başladı ve gene ters köşe etti katili fark etmiştim hırs fecidir. Ama ters köşe ettiği şey "yeni" yönlendirici kimdi?
Iste Jo Nesbo son Harry Hole macerasına bir soru bıraktı okuyacağım en kısa zamanda da bitiririm. Bu seriyi peki tavsiye eder miyim evet kesinlikle kocaman EVET.
Doğum ve ölüm birbirlerine ne kadar yakındı. Sanki biri diğerinin müjdecisiydi. Hayat sonsuz bir sandalye kapmaca oyunu gibiydi ve yeni birine yer açılmadan önce illa ki bir ölüm gerekiyordu.
Her gün yeni bir suçlu dünyaya geliyordu. Doğumuyla anne babalarını sevinç gözyaşlarına boğan, hayata göbek bağıyla tutunan, çığlıkları annelerinin çığlıklarına karışan minik, masum bebeklerdi hepsi.
İnandığın ideallere ihanet etmemen gerekiyor. En yakınındaki insanlara. Sorumluluklarına ve görevlerine de. Bir şeyi yanlış yaparsan özür dileyip bir dahaki sefere onu doğru yapmaya çalışmalısın. Hata yapmak affedilebilir. Ama ihanet etmenin affı olmaz.
Doğum ve ölüm birbirilerine ne kadar da yakındı. Sanki biri diğerinin müjdecisiydi. Hayat sonsuz bir sandalye kapmaca oyunu gibiydi ve yeni birine yer açılmadan önce illa ki bir ölüm gerekiyordu.