Takıntılardan Kurtulma Rehberi
Selen CanTakıntılardan Kurtulma Rehberi Gönderileri
Takıntılardan Kurtulma Rehberi kitaplarını, Takıntılardan Kurtulma Rehberi sözleri ve alıntılarını, Takıntılardan Kurtulma Rehberi yazarlarını, Takıntılardan Kurtulma Rehberi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şu an Derya'nın takıntılı düşünceleri gelmiş demektir. İşte tam bu sırada Derya’nın ilk yapması gereken, bu rahatsız edici düşüncelerin geldiğini fark etmesi ve içinde bulunduğu bu durumu kendisine hatırlatmasıdın
Bu hatırlatma sırasındaki iç konuşması şöyle olabilir:
"Tekrar tekrar yıkamaya geçmeden önce biraz dur!”
"Bunlar, zihnime gelenler takıntılı düşünceler. Biliyorum ki bunları OKB veriyor. Yoksa tavanın durulanması veya tavada deterjan kalması meselesi değil bu. Deterjan kaldı ya da kalmadı, bu konuda bir yorumda bulunmayı kesiyorum. Eğer takıntı rahatsızlığım olmasaydı, ben bunları çabucak yıkayıp geçmiştim. Ve öyle de yapmalıyım."
“Bunlar takıntı ve şu an zihnim onlarla dolu." “Bunlar sadece düşünce"
Sayfa 69 - Hayy Kitap
1. AŞAMA: FARKINDALIK
Farkındalık demek, takıntılı bir düşünce aklınıza sızdığı anda onu fark etmek demektir. Bu aşamada, onun geldiğini fark edip bunu kendinize hatırlatıyorsunuz. Hatırlatma diyorum çünkü düşünceler geldiği anda farkında olmayabilirsiniz. O yüzden, nerede olursanız olun takıntılı bir düşünce aklınıza geldiği anda, bu düşünceyi ve iyileşme amacınızı kendinize hatırlatmaya çalışın. Bu hatırlatmayı yaparken, kendinizle bir iç konuşma yaparsanız hatırlatma daha etkili olacaktır. Buna, ‘doğru iç konuşma' diyebiliriz. Doğru bir iç konuşmanın nasıl olabileceğine birlikte bakalım.
Sayfa 69 - Hayy Kitap
Özetle, takıntılı davranışın hemen ardından bir rahatlama gel mektedir. Ama bu kısa süreli, geçici ve yalancı bir rahatlamadır. Daha da önemlisi, bu geçici rahatlamaların her biri, ateşi körükleyen bir odun gibi rahatsızlığı daha da kötüye götürmektedir. Dolayısıyla, yapılanlar tamamen yanlıştır.
Sayfa 65 - Hayy Kitap
Takıntılı düşünce (obsesyon) beyninize sızdığı anda sizi korkutur. İkinci bölümden hatırlarsanız, düşüncenin devamında duygu geliyordu. Bağlantımızın işleyişi şu şekildeydi: Takıntılı düşünce sizde olumsuz bir duygu yaratır, bu da takıntılı davranışı tetikler (düşünce-duygu-davranış). Düşünce gerçekten korkutucu bir şekilde gelir ve size “işte geldim, şimdi benden kork ve dediğimi yap!” der. Siz de elinizde olmadan korkup, her zamanki alışkanlıkla takıntının dediğini yapmaya koyulursunuz. Peki, dediğini yapmadan önce bir an dursanız? Şöyle kısa bir an düşünmek için. İşte burası önemli çünkü daha iyi olma yolunda ilk adım, takıntılı düşünce geldiği an, onu takıntılı davranışa dönüştürmeden önce bir an durmayı gerektiriyor.
Sayfa 65 - Hayy Kitap
KAYGI, ÇOK ŞİŞİRİLMİŞ BİR BALONDUR
Şimdi gözünüzde bir balon canlandırmanızı istiyorum. Ama az şişirilmiş değil de, oldukça büyük olsun. Diğer elinizde ise bir iğne var. Onu balona yaklaştırdınız ve patlattınız. Bir anda yok oldu. İçinden de hiçbir şey çıkmadı. Artık parçalandığı için de bir yer tutmuyor. O yüzden bir anlamı da yok. Halbuki demin ne kadar da büyüktü ve bir yer kaplıyordu.
Bunu, korkulara benzettiğim için anlattım. Kaygı sınıfında yer alan çoğu durum bu şekildedir. Takıntılı bir düşünce de böyledir. Karşınızda heybetli bir şekilde durur. Siz de onu bir şey sanırsınız ve korkarsınız. Ama korkuyor olsanız da cesaret edip onu patlatabilirseniz içinin boş olduğunu ve paramparça dağıldığını görürsünüz. Takıntılı düşüncenin aklınıza gelip gelmemesi sizin elinizde değildir. Ama onun size yap dediğini yapmamak ve onu korkutup kaçırmak sizin elinizdedir. Yani iğneyi balona batırıp batırmamaya siz karar verirsiniz." s. 63
Sayfa 63 - Hayy Kitap
"Obsesyonlar, zihninize davetsiz olarak israrlı bir şekilde, tekrar tekrar gelen düşüncelerdir. Bunları aynı zamanda 'takıntılı düşünce' olarak ifade edebiliriz. Takıntılı düşünceler zihninize hızlı bir şekilde gelirler ve kolay kolay gitmezler. Bunlar görüntü ya da istek şeklinde de olabilir. Sizde huzursuzluk, kaygı gibi olumsuz duygular uyandırırlar. Takıntılı düşüncelerden ve bu düşüncelerin sebep olduğu kaygıdan kurtulmak için yaptığınız davranışlara ise kompulsiyon, yani 'takıntılı davranış' denir. Bu davranışlar, takıntıyla başa çıkabilmek için sizin kendinizce yapmaya karar verdiğimiz yanlış davranışlardır.
Bu kavramları birbirine şu şekilde bağlayabiliriz: Takıntılı Düşünce → Olumsuz Duygu → Takıntılı Davranış
Görüldüğü üzere takıntılı düşünce (yanlış mesaj) zihninize düşüyor ve size "şunu yap!" diyor. Siz de kaygılanıyorsunuz ve bu kaygidan kurtulmak için hemen sizden isteneni yapıyorsunuz. Böylece takıntılı davranış ortaya çıkmış oluyor. " s.44-45
Sayfa 44 - Hayy Kitap