Eğer Talât olmasaydı İttihat ve Terakki olmazdı. Meşrutiyet'ten sonraki devre hakkında benim kat'î kanaatim budur. Talât, İttihat ve Terakki'nin kubbe taşı, çimentosu ve temeli idi. Onun bitmek tükenmek bilmeyen sabrı ve tahammülü vardı. Herkes derdini ona dökmeye koşar, bütün şikâyetlerini ona anlatırdı. O herkesin nazını çekerdi. Kimini okşamak lâzımdı, kiminin yüzüne gülmek icap ederdi.
Sayfa 77