Tanrı Dini Şamanizm sözleri ve alıntılarını, Tanrı Dini Şamanizm kitap alıntılarını, Tanrı Dini Şamanizm en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşamın amacı ,dünya ile dengeli bir biçimde yaşamaktır.Kişi, düzgün ve onurlu bir yaşam ile çevresini dengede tutar ve kişisel gücünü en üst düzeye ulaştırır.İnsanları doğa ile ilişkileri sömürü üzerine değil,karşılıklı dayanışma üzerine kuruludur.Doğaya karşı gösterilen saygı,bu kültürün binlerce yıldır çevreyi bozmadan yaşamasını sağlamıştır....................
Doğanın birer parçası olan insanlar,diğer yaşayan varlıklardan daha üsttün olarak görülmez..
İnsanları kadın-erkek diye ayırmak, ya da sosyal konumlarına ya da ırklarına bakarak küçük görmek yapılabilecek en büyük yalnıştır. Kadın erkek tüm insanlar eşittir.
Türk yazıtlarının çevirilerini yapanların niyetleri bellidir; amaç, eski Türkleri çok tanrılı bir dine inanan ilkel halklar gibi göstererek Semitik dinlerin doğru dinler olduğunu kanıtlamaktır.
Tanrı Dini'nde üç ana kavram vardır. Birincisi,
dünya yaşayan bir varlıktır; dünya üzerinde bulunan tüm insanların, hayvanların, bitkilerin, kayaların ve suların ruhları vardır. Bu ruhlara saygı gösterilmeli ve korunmalıdır, yoksa toprak çoraklaşır ve verimsizleşir.
Bu nedenle doğayı korumak çok önemlidir. İkincisi kişisel sorumluluktur; Kişinin kendi eylemlerinden sorumlu olması, dürüst bir insan olmasının göstergesidir. Günümüzde bu kavram "eline, beline, diline sahip olmak" anlayışında somutlaşır. Üçüncüsü de, dengedir. Denge, kişinin kendisiyle, toplumla ve doğayla uyumlu olabilmesi için önemlidir; eğer denge bozulursa bunun sonucu yıkımdır. Yaşamın amacı, dünya ile dengeli bir biçimde yaşamaktır. Kişi, düzgün ve onurlu bir yaşam ile çevresini dengede tutar ve kişisel gücünü en üst düzeye ulaştırır. İnsanların doğa ile ilişkisi sömürü üzerine değil, karşılıklı dayanışma üzerine kuruludur. Doğaya karşı gösterilen saygı, bu kültürün binlerce yıldır çevreyi bozmadan yaşamasını sağlamıştır. Bu kültür, yaşamı dünya ile dengeli bir biçimde sürdürmek ve doğa ile insan toplumu arasındaki dengeyi korumak üzerinde yükselmiştir. Doğanın birer parçası olan insanlar, diğer yaşayan varlıklardan daha üstün olarak görülmez.
Bu tarihi bilen islamcı çevreler ise müslüman Arapların Türklere saldırmalarını, onları islam dinine davet etmek, gerekirse bu uğurda zor kullanarak onları islama boyun eğmeye zorlamak biçiminde yorumlar.
Türkler, önce Araplar sonra da Hıristiyanlar, özellikle de Ruslar, tarafından savaşlar, katliamlar ve baskılar sonucu İslam ve Hıristiyanlık gibi Semitik dinleri kabul etmeye zorlanmıştır.
Türkler kılıçtan geçirilerek tam bir katliam yapılır. Araplar Türk kadınlarına tecavüz ederler, beğendikleri kadınları ya cariye olarak kullanmak ya da köle pazarında satmak üzere alıkoyorlar.
Yahudi inanç sistemindeki On Emir, Adem ile Havva, Nuh Tufanı gibi ögeler hep Sümer inanç sisteminden devralınmıştır. Daha sonra bu ögeler Hıristiyanlık ve İslam'a da geçmiştir. Semitik dinlerin paylaşamadığı İbrahim peygamber ise aslında bir Sümerlidir.
Ancak Türklerin dininde kutsal kitapların ve peygamberlerin Semitik dinlerdeki gibi işlevleri yoktur. Semitik dinler sorgulanması yasak olan bağnaz dinlerdir.