Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tanrıbilim ve Felsefe Konuşmaları

Erhan Işıklar

Tanrıbilim ve Felsefe Konuşmaları Sözleri ve Alıntıları

Tanrıbilim ve Felsefe Konuşmaları sözleri ve alıntılarını, Tanrıbilim ve Felsefe Konuşmaları kitap alıntılarını, Tanrıbilim ve Felsefe Konuşmaları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dr:”Fakat baylar, mutlak zekanın, aynı zamanda, mutlak irade olduğunu unutuyorsunuz. Biz, pay aldığımız bu irade sayesinde gerçek imanı ve yaratıcıya olan yolu keşfederiz.”
Filozof: Kendimizde var olan imanı tanrının da bir özelliği saymamız , gerçek dine pek düşmeyeceğine göre, insanı yaratıcısına benzer kılan şey,iman değildir. Oysa, akıl sahibi bir varlık olan insan, mutlak zekanın kendi üzerindeki bu yansıması sebebiyledir ki, tanrının imgesidir.Bu yüzden, tanrıdan pay aldığımız akıl özsel, iman ise sadece ilinekseldir.
Reklam
Teolog: Aklı bir yana itersek, inanandan, tanrısı hakkında, eksik de olsa bir bilgi edilebileceği başlıca imkanı esirgemiş oluruz. Sadece soğuk bir bölge ve yetersiz bir yansıma da olsa, insan aklı yaratıcının mutlak varoluşu ve yetkin nitelikleri hakkında elimizde kesin olan yegane ipucudur.
Felsefe ve Din Bilimlerinde Dr.:…”O, ne denli olursa olsun, elimizde küçücük bir hakikat kaldığında, bunun inanç için yeteceğini söylüyor.Oysa bana göre, inanç, arkada hiçbir hakikat kalmadığında bile, kalacak olan şeydir.”
Felsefe ve Din Bilimlerinde Dr:”Yaratıcı, doğanın üzerinde olduğu kadar aklında ötesindedir ve dinin çağrısı, bizlerin, doğa ve aklın üzerinde olana yükselmemiz yönündedir.”
Kitabın yazarı:”Vahiyle bize iletilen hakikatler, deney ve akıl ile de ulaşılabilen veya onların verileriyle bağdaşan türden olsaydı, insandan iman talep etmek, aşkın dinsel anlamını yitirirdi.Ama iman, doğanın ve aklın değil, tanrının izini arar ve sadece ona bağlanır.”
Reklam
Teolog:”Bir başka hakikati inkar eden bir hakikat, aslında kendisini inkar ediyor olmaz mı?”
Sayfa 8
Filozof:”Akıl her inancın temelidir, delikanlı; bu temel tahrip edildiğinde, bütün inançlar, inançların Babil kulesi felaketinde yerle bir olur.”
Acının tek kefareti, onun hiç var olmamasıdır. Oysa kötülük dünyaya silinmezcesine kazınmıştır. Tanrı bile var olan bir şeyi var olmamış kılma gücüne sahip değil . Spinoza , “ Var olan her şeyin var olmakta ısrar ettiğini yazar”. Ne yazık ki , tanrının yarattığı bu dünyada , var olmakta en ısrar eden şeydir kötülük. Tanrı acıya izin vermekle, geri ödemesi olanaksız bir borç senedi imzalamıştır. Yaratılan ise , alacağını tahsil etmek üzere beyhude dolaşır durur iki kainat arasında . Elindeki senedin bu dünyanın ötesinde geçerliliği yoktur, bu dünya da karşılığı ..
Akılcı (Rasyonalist) yaklaşım
Tanrı, insanı kendi imgesinden yarattı. Kendimizde var olan imanı tanrının da bir özelliği saymamız, gerçek dine pek uygun düşmeyeceğine göre , insanı yaratıcısına benzer kılan şey, iman değildir. Oysa , akıl sahibi bir varlık olan insan, mutlak zekanın kendi üzerindeki bu yansıması nedeniyledir ki, tanrının imgesidir. Bu yüzden, tanrıdan pay aldığımız akıl Özsel, iman ise ilinekseldir. O halde , din konularındaki doğruya ulaşma yolunda imana öncelik tanırsak,İlinekseli Özselin aleyhine abartmış oluruz .. bu nedenle , ben tanrıbilim konularında imanla akıl arasında bir çelişki ile karşılaşıldığında , ilkin imanın değil, aklın yargısına kulak verelim derim
Reklam
Fideist( İmancı) Yaklaşım
Korkarım, aklın kılavuzluğuna başvurmakla, kendinizi mutlak hakikate kavuşmak umudu içinde yollara düşmüş, fakat beceriksiz rehberlerinin onları sürüklediği bataklık ve cangıllarda kaybolup gitmiş olan bütün o hac yolcularıyla aynı akıbete uğrama tehlikesine maruz bırakıyorsunuz. Tanrıyı , çıkışı bulunmayan karanlık bir labirent olan aklın içinde arayanlar, orada şimdiye dek bitmez tükenmez dolambaçlar , dipsiz derinlikler ve sonsuz çevrintilerden başka bir şeyle karşılaşmadılar.