Bugün güneşin altında uzanan boz renkli köylerin durumu, üç binyıl önce zengin Asur'dan Anadolu'nun bağrına alışveriş için ilk Asurlu tüccarların sokulduğu zamandakinden pek farklı olmasa gerek. Bu köylerin evleri hâlâ kerpiçtendir. Kavurucu güneşte bel veren, arada bir görülen sağanaklarda parça parça eriyip giden kerpiç ...
Bu yüzden köyler acayiplikleri seven bir hayal gücü tarafından yaratılmışcasına çirkin görünümdedirler. Yirmi yıl bile ömrü olmaz kerpiç evlerin; yıkılıverirler, yıkıntısı üzerine torunlar yenilerini yaparlar.
Işte "arkeolojik tabakalar" da böyle oluşur.