Yaşadığımı sanıyordum. 'yuvarlanıp gidiyoruz işte, kendi yağımızda kavruluyoruz ya da hayat gailesi içinde koşturuyoruz' deyince oluyor sanıyordum. Yaşamak iki kelimeyi yan yana getirmek değilmiş sadece. Şiimdi anlıyorum, bir meydan okumaymış. Ben hiç meydan okumamışım meydan okumaya geçtim meydana çıkmamışım ki ben hiç, kenarda köşede kalmışım hep, yancı olmuşum,yedek beklemisim,hodri meydan dememişim hiç, burası er meydanı dememişim.