Tanzimat Serveti Fünun ve Fecri Atı Dönemlerinden Özgün Psikoportreler
Erdal AltunEn Yeni Tanzimat Serveti Fünun ve Fecri Atı Dönemlerinden Özgün Psikoportreler Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Tanzimat Serveti Fünun ve Fecri Atı Dönemlerinden Özgün Psikoportreler sözleri ve alıntılarını, en yeni Tanzimat Serveti Fünun ve Fecri Atı Dönemlerinden Özgün Psikoportreler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlk önceleri Tevfik'i sevdiğini söyleyen Süleyman Nazif ise sonradan onun hırsını yenemeyen bir kişi olduğunu söyledi:"Kindardı!.. Sesinden fazla dişlerinin gıcırtısı hissedilirdi!.. Gözlerinde öfke kıvılcımlarından başka bir şey göremezdiniz... Size uzanan ellerinden hissenize olsa olsa bir yumruk düşerdi... "Hemşirem için" mersiyesini eniştesine olan garazın intikamını almak için yazdı.
Dindarlığı ruhuna ve davranışlarına sindiren Mehmet Akif Ersoy ile derbederliği ve sarhoşluğuyla meşhur olan Neyzen Tevfik'i hiç kimse normalde yan yana getirmez. Ancak onlar herkesi imrendirecek derece dostular. Onları birleştiren ve dostluklarını pekiştiren şey, ikisinin de ortak merakı olan neydi.
Neyzen, elinde ne var ne yok hepsini içkiye harcıyordu. Hatta aşırı içki içmesinden dolayı komaya girince akıl hastanesine kendiliğinden giderdi. Burası onun için dinlenme yeri gibiydi.
Neyzen
Onun içki içmesi normal değildi. Bir gün arkadaşı Hacı'yla gittiği hamamda, rakıyı kurnaya döküp tasla içti.
Onu tanımayan yoktu:"Ben İstanbul'da herhangi bir evin kapısını çalsam ya anası ya babası ya dayısı amcası hulasa biri tanıdık çıkar. Bana çorbamı verirler. İcap ederse çamaşırımı yıkarlar. Ben bankadan bile zenginim." Böyle bir hayat yaşayan Neyzen, eline geçen parayı da etrafında tanıdığı tanımadığı ihtiyaç sahibi kim varsa onlara dağıtırdı.
Namık Kemal'in İslam ve Türk kalarak Batılılaşmayı savunması Nazım Hikmet'i kızdırıyordu. Ona "takma aslan yelekli üstat" diye hitap ediyordu.
Namık Kemal'in
Çok heyecanlı ve asabi bir mizacı vardı. Hiddeti uzun sürünce burnundan kan gelirdi.
Vatana Aşık Fedai Bir Şair: Namık Kemal
Fakat onun aşkı aklımıza ilk gelen aşklardan değildi. Kendisi için sevmedi, yaşadığı ve tehlikede olduğunu hissettiği milleti için sevdi.
Aşk, insana verilen en yüce duygulardan biri. Herkes anlayışına, istediğine ve inancına göre aşkı yaşıyor. Kimi bir kadına, düşünceye kimi de mala mülke veya bir mesleğe aşık oluyor. Bu uğurda hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyor. Hayatını aşık olduğu varlık üzerine kuruyor.
Dürbünle baktığı kadına bile aşık olursa sonuç bu olur.
Rauf boyuna yanar, tutuşurdu. Bir ateşe taparın tapınak ateşi gibi. Ama bu ateşin tanrıçası sık sık değişirdi. Rauf'ta temel olan yanmaktı. Kimin için? O sevmek için yaratılmış bir sel gibi akıyordu. Aktı aktı ve kendisini de sürükledi götürdü.