Bugün ülkemiz sadece kendi iç meseleleri yüzünden değil, dünya- daki ve yakın coğrafyamızdaki bir dizi çalkantı hatta fırtına dolayısıy- la ciddi tehditlerle karşı karşıya. Erken cumhuriyet döneminin değerler mirası büyük oranda “politik ısınma”ya, “siyasi kriz”e ve en önemlisi ki- milerinin ceplerini doldurmaya devam eden “tamamen duygusal sıcak- lıklar”a harcandı. Gündelik hayattaki paranormal-paranoid gelişmelere, siyasilerin demeçlerine, denizlerimizi saran müsilaja, liyakat sahibi ol- mayan devlet görevlilerine, Türkçenin artık ikinci dil olduğu İstanbul’a, adli yılın açılışında teyit edidiği gibi hukukun “işimiz Allah’a kaldı” vazi- yetine bakınca… Hayır. Umutsuzluğa kapılmıyoruz. Kapak konumuzda detaylarıyla işlediğimiz iklim krizi ve yozlaşma- ya karşı; henüz kaybettiğimiz bir büyük ustanın, Ferhan Şensoy’un söz- leriyle duruyoruz: “Çoğunluk dünyayı kötü fikir ve eylemleriyle, hem plastik hem nükleer hem siyasal anlamda kirletirken; bir küçük azınlık, yalnız romanlarda görülebilecek muhteşem bir umutla ortalığı temizle- meye çalışmakta…”.