Tarihçe-i Hayat
Bediüzzaman Said NursîTarihçe-i Hayat Gönderileri
Tarihçe-i Hayat kitaplarını, Tarihçe-i Hayat sözleri ve alıntılarını, Tarihçe-i Hayat yazarlarını, Tarihçe-i Hayat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Âllah'ın nuruyla nurlanan bir gönlün semasını hangi bulutlar kaplayabilir? Her an huzuru ilahide bulunmak bahtiyarlığına eren bir kulun ruhunu, hangi fani emel ve arzular, hangi zavallı teveccüh ve iltifat ve hangi pespaye gaye ve ihtiraslar tatmin, teskin ve teselli edebilir?
Sabahul Hayr((:
İslâmiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez. Gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan, yalnız kendine gece yapar.
Sayfa 80Kitabı okudu
Mazlumiyetle ölmek, zalimiyetle yaşamaktan daha hayırlıdır.
"Gecelerimiz çok karardı ve çok kararan gecelerin sabahları pek yakın olur."
إن الله مع الصابرين
Cevdet Sezer
"Bugün, dünyada hangi bir aile reisi -manen- Bediüzzaman Hazretleri kadar mes'uddur? Hangi bir baba, milyonlarla evlâda sahib olmuştur? Hem de nasıl evlâdlar!.. Ve hangi bir üstâd, bu kadar talebe yetiştirebilmiştir?"
Sayfa 12 - Envar Neşriyat [Ön Söz'den - Ali Ulvi Kurucu]Kitabı okudu
"Allah'ın nûru ile nurlanan bir gönlün semasını hangi bulutlar kaplayabilir ?"
Senin başına gelen zulümler ve musibetlerin altında kaderin adaleti var.
Sayfa 500
İstikbale Hitap Eden Bahar Müjdecisi: Üstâd Bediüzzaman
Üstâd Bediüzzaman şöyle demişti bir asır evvel;
"Şu muasırlarım, varsın beni dinlemesinler. Tarih denilen mazi derelerinden sizin yüksek istikbalinize uzanan telsiz telgrafla sizin ile konuşuyorum."
(
Tarihçe-i Hayat, s. 85)
Ah bu "muasırlar" bir defa da vaktinde dinleseler ve anlasalar!..
Aziz Üstâd, istikbaldeki bizler ile konuşup bize merâmını anlatıyor. Tek başına çıktığı, zâlimlere karşı mücahede ettiği bir dönemde anlamadılar o Âlim-i Rabbânî'yi. Tek isteği insanların imanlarının kurtulması ve ebedî saadete kavuşmalarıydı. Buna mukabil zindanlarda, hapislerde, sürgünlerde, mahkemelerde bir ömür geçirip tecrid edildi daima. Ama bir an olsun ye'se kapılmadı.
Sözlerinin devamında şu müjdeyi veriyordu;
"Ne yapayım, acele ettim, kışta geldim; sizler cennet-âsâ bir baharda geleceksiniz. Şimdi ekilen nur tohumları, zemininizde çiçek açacaktır."
(Tarihçe-i Hayat, s. 85)
Ömrünün tamamını kışta geçiren, kışta gelip baharı müjdeleyen Müceddid-i Zaman. Yazdığı Nurlar ile kalplerde iman tohumlarını ekti. Ve Elhamdülillah milyonlarca sümbül verdi.
Peki baharda gelen bizlerde neden bu rehavet var? Baharda geldik diye rehavete kapılmak mı yoksa gayrete gelmek miydi bize düşen?
Ah Aziz Üstâd'ım! Nurlar'ın ile bizlere vesile olduğun için Cenâb-ı Hak senden ebeden razı olsun. Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimiz'e, âl ve ashabına Rabbim seni komşu eylesin. Bizleri Livaü'l-Hamd sancağı altında toplayıp haşretsin Cenâb-ı Rabbü'l-Âlemîn.
Âmîn âmîn âmîn.
Abdulkadir Çelebioğlu
Ve hususî vazifemiz de, Kur'anın imanî hakikatlarını tahkikî bir surette ehl-i imana bildirip
Sayfa 401
"Dünya işleriyle meşgul olmak beni incitiyor.."