Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarihsel ve Kültürel Boyutlarıyla Alevilik

İlyas Üzüm

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Kızılbaş" İsmi
Yapılan araştırmalarda Altaylı şamanların dinî âyin esnasında giydikleri hayvan derisinden yapılan ve bir göğüslüğü açık olan cüppe ile başlarına taktıkları ve üzerinde dağ tavuğu bulunan kırmızı külâhın Alevî dedelerinin ve Bektaşî babalarının giydiği kıyafetle benzerlik arzettiği ortaya konulmuştur.
Sayfa 48 - İSAM
"Kızılbaş" İsmi
... Dolayısıyla terimin, kökünün eski Türk âdetlerine dayandığı ve başa giyilen kırmızı börkle ilgili olduğu kesin görülmektedir.
Sayfa 49 - İSAM
Reklam
"Kızılbaş" İsmi
Kızılbaş teriminin eski Türkler'de bir baş giysisi olan kızıl börkle ilgili olduğu, kaynakların üzerinden birleştiği bir husustur. ... Araştırmacılar, vaktiyle bütün Türkmen oymaklarının kızıl börk giydiğini, yaygın İslâmî anlayışa mensup kesimlerin zamanla bu giysiyi terketmesi üzerine, bilâhare Alevî adıyla anılacak zümrelere kızılbaş denilmeye başlandığını ifade ederler.
Sayfa 48 - İSAM
Hak-Muhammed-Ali
Kaygusuz Abdal, mensur eserlerinde Hz. Muhammedi "peygamberlerin sonuncusu", "Allah'ın resulu", "Mu hammed Mustafa", "Hz. Resûlullah" gibi nitelemelerle anar ve yer yer vahdet-i vücûd geleneği içinde onun bazı hadislerini aktarır. Yine o, Budalanâme'de Hz. Muhammed'in bazı öğütlerine yer verir. Hz. Ali bir gün yalnız kaldığında Hz. Muhammed'e, "Ey Allah'ın peygamberi! Ne yaparsam ömrümü boş yere harcamammış olurum?" diye sormuş, o da şöyle cevap vermiştir: "Hakk'ı bulmak istersen, kendini bil. Ariflerin sohbetine katıl. Sâdık olup sözü tasdik et. Bir dilden iki söz söyleme. Kimseye hile ve haksızlık yapma. Kendin için ne düşünürsen başkaları için onu düşün. Kimseyi rencide edip hor görme. Elin ile koymadığın bir şeyi götürme. Daima özünden özüne devşir. Kendini bilirsen Hakk'ı bulursun. Bir kere seyrin arşa ferşe erer. Bunları yaptığın takdirde ömrünü zayi etmemiş olursun."
Sayfa 100Kitabı okudu
Kızılbaş adının kökeni
Vaktiyle bütün Türkmen oymaklarının kızıl börk(başlık) giydiğini yaygın İslami anlayışa mensup kesimlerin( Sünnilerin) zamanla bu giysi terk etmesi üzerine bilahare “Alevi” adıyla alınacak zümrelere “kızılbaş” denilmeye başlanmıştır. Alevi ve Bektaşiler Temelde aynı yapıya mensubiyet söz konusu olsa da Kızılbaşların (Alevilerin) bu yapının tabanına yani geniş halk kitlelerine , Bektaşiliğin ise bu yapını tavanını yani bu yapıya yön veren baba ve dedelerinin simgelediği gruptur. Türkmen gruplardan yerleşik hayata geçenler Bektaşiliği, göçebe hayatı yaşayanlar ve kırsal bölgelerde kalanlar ise kızılbaşlığı (Aleviliği) teşkil etmiştir.
yapılan bazı çalışmalarda göçebe türklerin islam anlayışları başlıca; yesevilik, vefailik, haydarilik ve kalenderilik gibi yapılanmalar içerisinde kendini gösterdiği ortaya konmuştur.
Reklam
Muhammed’in hakikatin bir yüzünü (zahir, Şeriat, nübüvvet), Hazreti Ali’nin diğer yüzün( batın, hakikat, velayet ) teşkil ettiğini ifade eder.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.