Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarihte Cinsellik

Reay Tannahill

Tarihte Cinsellik Gönderileri

Tarihte Cinsellik kitaplarını, Tarihte Cinsellik sözleri ve alıntılarını, Tarihte Cinsellik yazarlarını, Tarihte Cinsellik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Venüs Heykelcikleri Hakkında:
"Paleolitik çağda cinsel yaşam herhalde hiç de erotik değildi; zira, [Avusturya, Willendorf'ta bulunmuş olan] bu Venüs bir yağ yığınından başka bir şey değildi."
Sayfa 33 - DOST KİTABEVİ
Erkekten Efendiye
Neolitik çağ devriminin başı ila yedi bin yıl sonra kayıtlı tarihin başlangıcı arasında ortaya çıkacak kurumların ve icatların pek çoğunun kökeni kesinlikle erkeğe dayanmaktaydı. Erkek tarihçiler-sinirleri hâlâ yeterince sağlam olanlar- kimi zaman, bunu erkeğin doğal üstünlüğüne bağlarlar. Feminist yazarlarsa ya kadının katkılarının bilinçli olarak üzerinin örtüldüğünü ya da neolitik çağ kadının büyük bir baskı altında tutulduğunu, fikirlerine ve görüşlerine hiç değer verilmediğini savunurlar...
Sayfa 39 - DOST KİTABEVİ
Reklam
Tek eşlilik mi, çok eşlilik mi? En konuşkan insansı maymunlardan biri olan gibonlarda bile hâlâ kısıtlı sayıda ses ve ses dizisi görülür. Ama bunların her birinin belli bir anlamı vardır ve içlerinden biri de, erken dönem insanının durumuyla özellikle bağlantılıdır. İlettiği mesaj şudur: "Karımdan uzak dur!"
Sayfa 20 - DOST KİTABEVİ
Antik dünyanın diğer yerlerinde de olduğu gibi, eşler ve çocuklar erkeklerinin mallarıydı, ama bir fark da vardı. Roma'da çocuk doğurma ve ev işleri kadının görevlerinin yalnızca bir kısmı olarak görülürdü. Ailenin işlerinde de aktif bir rol üstlenmesi beklenirdi. Bu, bazı açılardan neolitik çağdaki durumun bir devamı, belki de, Roma'nın, kadının katkısının ekonomik açıdan büyük önem taşıdığı dağınık, aile odaklı bir toplumdan, kadına yalnızca ev içi görevler tanıyacak -daha aşamalı olarak ulaşılan ve işbölümüne daha bağımlı uygarlık durumuna hızla geçişinin bir sonucuydu. Bu durumun sonuçlarından biri, diğer ülkelerdeki çağdaşlarına oranla daha serbest bir yaşam sürmesiydi; bir diğeri de, kendi değerinin, özgüveninin gelişmesini sağlayacak derecede farkında olması.
Bir Zamanlar Roma
İ.Ö. birinci yüzyıl sonuna dek bir kocanın, zina halinde yakaladığı karısını anında öldürmeye yasal olarak hakkı bulunmaktaydı. Kimi durumlarda kadın, zina sırasında yakalanmış olmasa bile ölüme mahkûm edilebilirdi. Asgari düzeyin üstünde şarap içmesi ahlaki ve cinsel hafiflik işareti olarak görülür ve kocası bu yüzden onu boşayabilirdi. "Sapıkça ve tiksinti verici davranışlar" ve kısırlık da boşanma nedenleri arasındaydı.
Roman Empire
Romalılar başlangıçta çoban bir ırktılar ve Etrüsklerden, yine Etrüsk ler aracılığıyla da Yunan ve Kartaca uygarlıklarından etkilenmişlerdi. Uçarı bir halk değillerdi. Sonraları, mores maiorum'u, yani, "ataların davranışları"nı idealize etmeye başladıklarında söz ettikleri görev ve hizmet, kararlılık, disiplin, çalışma, şefkat, sadelik ve sorumluluktu.
Reklam
Atina'da Genelev
Solon kötü bir zamanlamayla, Atina'nın ilk genelevlerini İ.Ö. altıncı yüzyıl başlarında açıp doldurmuştu. Öncelikle, o dönemde ticaret fazla değildi, ama İ.Ö. dördüncü yüzyıla gelindiğinde artmaya başlamıştı. Kızlar artık işyerlerinin dışında kuyruğa giriyorlardı, "...çıplak göğüsleri ve ince tül elbiseleriyle... İsteyen her erkek kendi hoşuna gideni seçebiliyor - zayıf, şişman, tombul, siska, çarpık, genç, yaşlı, orta boylu, olgun...Sizi çarnaçar eve çekiyor, yaşlıysanız 'babalık', yahut 'kardeş' ya da 'küçük delikanlı' diyorlar. Ve küçük bir miktar karşılığında, hiçbir riske girmeden, aralarından istediğinizi alabiliyorsunuz." Ücret, kızlar için verilen ve evin kalitesine ve istenen hizmetlere bağlı olarak bir obol ile bir stater (yarım peni ila bir pound) arasında değişen bir para armağanını da içermekteydi. Genelev sahipleri devlete yıllık olarak vergi veriyorlardı.
Antik Yunan Yaşamında Kadın
Yunan tragedyalarındaki karakterlerden çoğu kadındı. Kocasını öldüren Klytaimestra. Erkek kardeşini parçalayan ve sonradan da kendi çocuklarını öldüren Medeia. İftirasının ardından intihar eden Phaidra. Ve anne katlinin suç ortağı olan Elektra. Kadın kahramanları bile kusurluydu. Tanrıça Afrodit güzel, çekici ve orospuydu. Troyalı Helena da öyle. Sadık Penelopeia kendisi kadar sadık olmayan kocası Odysseus'u yolculuklarının ardından karşıladığında ardında öylesine irade gösterdiği bir 20 yıl vardı ki, hiçbir mantıklı Yunanlı evlilik saadetini bulacaklarına ihtimal vermezdi. Ve kendini feda eden Alkestis de, kesinlikle, başkalarının ayakları altında bir paspasti.
Sokrates
Sokrates incelikle, "Kadınlar hiçbir şekilde erkeklerden aşağı değillerdir," demişti ve sonra da, yarattığı etkiyi mahvetmişti: "İhtiyaçları olan tek şey, biraz daha fiziksel güç ve zihinsel enerji." Ama o aslında cömert davranıyordu, zira Yunanlıların kadınlar hakkındaki düşünceleri hiç de hoş değildi ve oğlancılığın moda olduğu dönem boyunca bu duyguları aynı şekilde karşılık bulacaktı.
Ünlü Thebai Kutsal Taburu tamamen, âşık çiftlerden oluşmaktaydı. 33 görkemli yıldan sonra, Khaironeia Çarpışması'nda tabur en nihayet imha edildi, ama bunun için Makedonyalı Philippos'la İskender'in güçlerini birleştirmeleri gerekmişti. Çarpışma sırasında taburun 300 üyesinin tamamı ya öldü ya da öldürücü yaralar aldı.
Reklam
En Eski Mesleklerden
Sümer çağında ya da Babil'de aşüftelik mesleği utanılacak bir şey değildi. Hammurabi zamanında (y. İ.Ö. 1750) tapınaklar rahiplerin, hizmetkârların ve zanaatkârların, çoğunlukla, en iyi ailelerden gelme, son derece saygın rahibelerin yanı sıra, tapınanla ilah arasında tatlı bir aracı işlevi gören kutsal fahişelerle doluydu. Kutsal fahişeliğin tam amacı bilinmemektedir; kökeni, bereket ayinlerine dayanıyor olabilir. Ama tarihsel zamanlara gelindiğinde kutsal fahişelerin kazançları tapınakların gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturmaktaydı.
Antik Mısır Portresi
Ahenaton hayata bazı dezavantajlarla başlamıştı. Tıp tarihçileri heykellere ve portrelere bakarak kendisine tüberküloz, hipofiz bezinin aşırı çalışması, testislerde düşüklük ve akromegali (ya da, olasılıkla, adenom) teşhisi koymuşlardır. Duygusal yaşamının da daha sağlıklı olduğu söylenemezdi. Görünüşe bakılırsa ilk karısı, Nübyeli azimli bir kadın olan annesi Tiy'di; bir kızları olmuştu. Ardından, anne tarafından kuzeni olan Nefertiti'yle evlenmiş ve üç kızı daha doğmuştu. Üçüncü ve dördüncü eşleriyle akraba değildi ve bunların her birinden birer oğlu doğmuştu; bunlardan ikincisi, çocuk yaşta Tutankamon adıyla firavun olacaktı. Ahenaton beşinci ve son evliliğini, Nefertiti'den olma kızlarının üçüncüsüyle yaptı; bu evlilikten doğan kızları çocuk yaşta ölecekti. Ahenaton'un evliliklerinden hiçbirinin tahttaki hak iddiasını güçlendirmesi için gerekli olmamasına karşın, iki oğlu da üvey kız kardeşleriyle evlenme gereğini duydular. Bu evliliklerden ilkinde çocuk olmadı; ikincisindeyse iki çocuk da ölü doğdu.
Onanizmin Kökeni
Tekvin Kitabı'na (38, 8-10) göre, Yahuda'nın ilk oğlu çocuksuz ölmüştü; "Ve Yahuda Onan'a dedi: Kardeşinin karısının yanına gir ve onunla evlen ve kendi kardeşine zürriyet yetiştir. Ve Onan o zürriyet kendisinin olmıyacağını bildi; ve vaki oldu ki, kardeşinin karısının yanına girdiği zaman, kardeşine zürriyet vermesin diye yere dökerdi. Ve yaptığı şey Rab bin gözünde kötü oldu; ve onu da öldürdü..."
Kürtaj cezaya tabi bir suçtu. Asurlu bir kadın için ceza, “kazığa oturtulmak ve cenaze töreni yapılmaması”ydı. Kürtaj nedeniyle ölürse aynı ceza cesedine uygulanırdı. Ama bebek katliyle kimse fazla ilgilenmezdi, ne de olsa bu, çoğunlukla, kız çocukların kaderiydi; oysa düşük ya da kürtaj, bir erkek çocuğun dünyaya gelmesini engelleyebilirdi. Bir tek İbraniler, yine aynı anlama gelen, çocukların-bir zamanlar sanıldığı gibi bir şeytan değil, çocukların kurban edilmesi konusunda teknik bir terim olan- Molek'e verilmesi uygulamasını yasaklayarak, çocuk katline karşı hüküm getirmişlerdi.
158 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.