Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Taberi Tarihi -1-

Tarihu’t-Taberi - Cilt 1

İmam Taberi

En Eski Tarihu’t-Taberi - Cilt 1 Gönderileri

En Eski Tarihu’t-Taberi - Cilt 1 kitaplarını, en eski Tarihu’t-Taberi - Cilt 1 sözleri ve alıntılarını, en eski Tarihu’t-Taberi - Cilt 1 yazarlarını, en eski Tarihu’t-Taberi - Cilt 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hennad bin es-Serî bize, Ebu Bekir bin Ayyaş, Sa'd el-Bakkâl, İkrime ve İbn Ab­bas'tan -Hennad dedi: Hadisin tamamını (Ebu Bekir'e) okudum.- şöyle nak­letti: Yahudiler, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e gelerek Ona göklerin ve yerin yaratılışını sordular. Resulullah şöyle dedi: "De ki: Gerçekten siz yeri iki günde yaratanı inkar edip O'na ortaklar mı koşuyorsunuz? O, alemlerin Rabbidir. O, yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi ve onu bereketli kıldı ve orada tam dört günde iste­yenler için fark gözetmeden gıdalar takdir etti." Fussilet, 9-10. Sonra dedi ki: Perşembe günü göğü, cuma günü yıldızları, güneşi, ayı ve melekleri yarattı. Bu günden arta kalan üç saatin ilk saatinde hayat, ölümü ve ecelleri takdir etti. İkinci saatte de insanla­rın faydalandığı her şeye afetleri de ekledi. Üçüncü saatte de Adem'i yarattı ve Onu cennete yerleştirerek İblis'e, Ona secde etmesini emretti. Son saatte de Onu cennetten çıkardı. Yahudiler: "Sonra ne oldu?" diye sordular. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: "Sonra arş’a istiva etti” dedi. Yahudiler: "Sonra dinlen­di” deseydin isabet etmiş olurdun” dediler. Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem çok kızdı ve şu ayetler nazil oldu: "Gökleri ve yeri ve ikisi arasındaki varlıkları altı günde yarattık ve Bize hiçbir yorgunluk çökmedi. Onların dediklerine sabret." Kaf, 38-39.
Ebu Hişam er-Rifâî bize, İbn Yemân, Sufyân, İbn Cureyc, Suleyman bin Musa, Mucahid ve İbn Abbas'tan; "Göğe ve yeryüzüne: “İsteyerek veya istemeyerek gelin” dedi. ikisi de: “İsteyerek geldik” dediler.” Fussilet, 41 ayeti hakkında şöyle anlattı: İbn Abbas radıyallahu anh dedi ki: “Allah subhanehu ve teala göklere; “Güneşimi, ayımı ve yıldızlarımı çıkart.” Yere de: “Nehirlerini yararak meydana çıkar ve semerelerini ver.” dedi. İkisi de: "İsteyerek geldik," dediler.
Reklam
Hasan bin Bilal bize, Hammad bin Seleme, Suleyman et-Teymî, Osman en-Nehdî ve Selman el-Farisî'den şöyle dediğini rivayet etti: "Allah, Adem'in çamurunu mayalayıp kırk gün bekletti. Sonra iki eliyle onu topladı. İyisi sağına, kötüsü soluna çıktı. Ardından da onu karıştırdı. Bu yüzden kötüden iyi, iyiden de kötü çıkabiliyor."
İbn Humeyd bize, Seleme, İbn ishak, Leys bin Ebi Suleym, Tavus el-Yemani ve İbn Abbas'tan şöyle dediğini rivayet etti: İblis, Adem ve Havva ile konuşmak üzere kendisini cenne­te taşımaları için, yeryüzündeki hayvanlara teklifte bulundu. Ancak hepsi bundan imtina etti. Sonra yılanla konuştu ve şöy­le dedi: "Eğer beni cennete geçirirsen seni ademoğlundan ko­ruyacağım ve sen benim zimmetimde olacaksın." Bunun üze­rine iblis'i iki dişi arasına aldı ve cennete geçirdi. İblis yılanın ağzı içinden Adem ve Havva ile konuştu. Yılan o zamana kadar vücut örtüsüne sahipti ve dört ayak üzerinde seyrediyordu. Allah onu örtüsünden arındırdı ve karnı üzerinde süründür­dü. İbn Abbas der ki: "Onu bulduğunuz yerde öldürün ve Al­lah düşmanı iblis'in ona olan taahhüdünü bozun."
Ebu Hemmam bize şöyle anlattı: Babam bana, Ziyad bin Hayseme, yonca satıcısı Ebu Yahya, Mucahid ve Abdullah bin Abbas'tan şöyle dediğini rivayet etti: "Adem yeryüzüne indiği zaman, Hindistan'a indi ve ora­dayken kırk kere yaya olarak hacca gitti." Ona: "Ey Ebu Hac­cac! Yolculukta binmez miydi?" diye sordum. İbn Abbas: "Onu hangi hayvan taşıyabilirdi ki, onun bir adımı üç günlük mesa­fe kadardı. Başı da semaya ulaşıyordu. Melekler onun nefesin­den şikayet ettiler. Bunun üzerine Allah onu dürttü ve kırk yıl mesafe kadar küçüldü," dedi.
lmran bin Musa el-Kazzaz bana şöyle anlattı: Abdulvaris bin Said bize, Kulsum bin Cebr, Said bin Cubeyr ve İbn Abbas'tan, '"Hani, kıyamet gününde, 'Biz bundan habersizdik,' demeyesiniz diye, Rabbin âdemoğullarının sulbünden zürriyetlerini çıkardı ve onları kendilerine şahid tutarak dedi ki: 'Ben sizin Rabbiniz değil mi­ yim?' Onlar da, 'Evet,' dediler,'" ayeti hakkında şöyle dediğini rivayet etti: "Rabbimiz burada, Arafat'ta Adem'in sırtını mesh etti ve sulbünden kıyamet gününe kadar yaratacağı zürriyeti çıktı ve 'Ben sizin Rabbiniz değil miyim?' diye buyurdu. Onlar da, 'Evet,' diye ikrar etmek suretiyle, onlardan söz aldı ve onları kendilerine karşı şahid tuttu."
Reklam
Haris bin Muhammed, İbn Sa'd bana şöyle dedi: Hişam bize şöyle nakletti: Ba­bam bana Ebu Salih ve İbn Abbas'tan şöyle dediğini haber verdi: Havva, Şit ile kız kardeşi Azûrâ’yı doğurdu. Anlamı, "Allah vergisi"dir. Ona Habil'e halef olarak verildi. Havva onu doğu­runca Cebrail ona, "Bu, Habil yerine Allah vergisidir," dedi. Arapçada Şis, Süryanicede Şas ve İbranicede Şit olarak telaf­fuz edilir. Adem vasiyetini ona yaptı. Şit doğduğunda Adem yüz otuz yaşındaydı.
Bütün insanların soyu Şit aleyhisselam’a dayanır. Şit'in dışındaki Adem'in çocuklarının nesli kesilmiştir. Bu sebeple bütün in­sanların nesli Şit aleyhisselam ile devam etmiştir.
İbn Humeyd bize şöyle anlattı: Seleme, Muhammed bin ishak ve güvenilir bir raviden Ubeyd bin Umeyr el-Leysi'den şöyle dediğini rivayet etti: Nuh kavmi Ona zulmediyorlardı. Bayılıncaya kadar boğa­zını sıkarlardı. Ayılınca da, "Allah'ım kavmimi bağışla, çünkü bilmiyorlar," diye onlara dua ederdi.
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.