Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Taberi Tarihi -1-

Tarihu’t-Taberi - Cilt 1

İmam Taberi

Öne Çıkan Tarihu’t-Taberi - Cilt 1 Gönderileri

Öne Çıkan Tarihu’t-Taberi - Cilt 1 kitaplarını, öne çıkan Tarihu’t-Taberi - Cilt 1 sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Tarihu’t-Taberi - Cilt 1 yazarlarını, öne çıkan Tarihu’t-Taberi - Cilt 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Her kim Allah ﷻ ile teselli bulmazsa, dünya hasreti ile nefsi parçalanır."
Muhammed bin Sehl bin Asker el-Buhârî bana şöyle anlattı: İsmâîl bin Abdulkerîm Ebu Hişâm bize şöyle dedi: Abdussamed bi Ma'kıl bana Vehb bin Münebbih'in şöyle dediğine şahit olduğunu nakletti: Allah, Eyyûb'u andığı ve Onu methettiğinde, İblis -lanet üzerine olsun- meleklerin uyum halinde Eyyûb'a rahmet dilediklerini işitti;
Reklam
Musa bin Harun bana şöyle anlattı: Amr bin Hammad bize Esbat, Suddi'den şöyle dediğini bize rivayet etti: İbrahim aleyhisselam’ın sofrası zengindi, insanlara yedirir ve misafir kabul ederdi. Bir gün insanlara yemek ikram ederken ihtiyar bir adamın sıcak havada yürüdüğünü gördü. Bunun üzerine ona bir merkep gönderdi ve yanına gelmesini istedi. İhtiyar merkebe bindi ve İbrahim'e geldi. İbrahim ona yemek ikram etti. Adam lokmayı ağzına götüreceğine kah gözüne, kah ku­laklarına götürüyor ancak bu denemelerden sonra lokmayı ağzına götürebiliyordu. Lokmayı yuttuktan kısa bir süre son­ra da ifraz ediyordu. İbrahim aleyhisselam, daha önce Allah'tan, kendi­si istemedikçe ruhunu almamasını dilemişti. İhtiyarın bu ha­lini görünce ona: "Sana ne oluyor? Neden bu haldesin?" diye sordu. Adam: "İhtiyarlık bu” dedi. İbrahim: "Kaç yaşındasın?" diye sordu. Adamın yaşı, İbrahim'in yaşından iki yaş büyüktü. İhtiyar adama: "Seninle aramda iki yaş fark var. Senin yaşı­na geldiğimde ben de mi böyle olacağım?" diye sordu. Adam: "Evet, ey İbrahim!" dedi. Bunun üzerine İbrahim: "Allah'ım bu adamın yaşına gelmeden beni yanına al" diye dua etti. Ölüm meleği olan ihtiyar kalktı ve İbrahim'in ruhunu aldı. İbrahim aleyhisselam vefat edince -vefat ettiğinde iki yüz yaşında, bir rivayete göre de yüz yetmiş beş yaşındaydı. Hebron mez­rasında, Sare'nin kabri yanında defnedildi.
İbn Humeyd bize, Hakem bin Beşir, Amr bin Kays el-Mülai, Said bin Beşir ve Kata­de'den şöyle dediğini rivayet etti: Lut’un karısı elçileri görünce kavmine gitti ve: "Bu gece Lut'a bazı adamlar misafir oldu. Onlardan daha güzel yüzlü ve daha güzel kokulu kimse görmedim" dedi. Bunun üzerine süratle Lut'un evine yöneldiler. Lut hızlı davranarak kapıda onları engelledi ve "İşte kızlarım! İsterseniz onlarla evlenin!” Hicr, 71 dedi. Onlar: "Biz seni elâlemin işine karışmaktan menetmemiş miydik?” Hicr, 70 dediler. Meleklere baskın yaptılar. Ancak melekler onları çarparak gözlerini kör ettiler. Onlar: "Ey Lut! Bize sihirbazlar getirdin. Senin gibi bizi büyüleriyle çarptılar. Artık sabah görüşürüz!" diye tehdit ettiler. Ravi dedi: Cebrail, her birinin nüfusu yüz bin olan, Lut kavminin dört beldesini ka­nadının üstüne aldı. Horozların ötme vaktiydi. Semadakiler seslerini duyuyordu. Ve Cebrail beldelerinin altını üstüne ge­tirdi. Bu rivayet Taberi tefsirinde de geçmektedir.
Muhammed bin Abdula'lâ bize, Muhammed bin Sevr Ma'mer ve Katade'den "Bi­zimle Lut kavmi hakkında mücadele etmektedir” ayetine ilişkin olarak şöyle dediğini rivayet etti: Bize anlatıldığına göre İbrahim meleklere: "Ya orada elli Müslüman varsa?" diye söylemiş. Melekler: "Orada elli Müslü­man varsa onlara azap
İbnHumeyd bize Yahya bin Vadıh, Hüseyn bin Vakıd, Ebu’z-Zubeyr, Mucahid ve İbn Abbas'tan, "Haccı insanlara ilan et.” ayeti hakkında şöyle dediğini rivayet etti: İbrahim Halilullah aleyhisselam taşın üzerine çıktı ve şöyle seslendi: "Ey insanlar! Hac size farz kılındı." Bu sesi, kıyamet gününe kadar insanların hacca gitmesi, Allah'ın ilminde takdir edilmiş olan ve babalarının sulbünde veya annelerinin rahminde bulunan herkes duydu ve "Lebbeyk Allahumme lebbeyk!” diye cevap verdi.
Reklam
İbn Humeyd bize, Hakkâm, İsa bin Yezid ve Hasan'dan şöyle dediğini rivayet etti: Hasan'a: "Yakub aleyhisselam’ın Yusuf aleyhisselam’a olan hasreti ne ölçüdeydi?" diye soruldu. Hasan: "Onun hasreti çocuğunu kaybeden yet­miş annenin hasreti kadardı" diye söyledi. Ona: "Bundan dolayı sevabı ne kadardı?" diye soruldu. Hasan: "Yüz şehidin sevabı kadardır. Onun Allah hakkındaki hüsnüzannı hiçbir za­man bozulmadı.” diye cevap verdi.
İbn Humeyd bize, Seleme, İbn ishak, Leys bin Ebi Suleym, Tavus el-Yemani ve İbn Abbas'tan şöyle dediğini rivayet etti: İblis, Adem ve Havva ile konuşmak üzere kendisini cenne­te taşımaları için, yeryüzündeki hayvanlara teklifte bulundu. Ancak hepsi bundan imtina etti. Sonra yılanla konuştu ve şöy­le dedi: "Eğer beni cennete geçirirsen seni ademoğlundan ko­ruyacağım ve sen benim zimmetimde olacaksın." Bunun üze­rine iblis'i iki dişi arasına aldı ve cennete geçirdi. İblis yılanın ağzı içinden Adem ve Havva ile konuştu. Yılan o zamana kadar vücut örtüsüne sahipti ve dört ayak üzerinde seyrediyordu. Allah onu örtüsünden arındırdı ve karnı üzerinde süründür­dü. İbn Abbas der ki: "Onu bulduğunuz yerde öldürün ve Al­lah düşmanı iblis'in ona olan taahhüdünü bozun."
İbn İshak dedi: Peygamberler, elçiler, hayırlı insanlar, bü­tün Araplar ve Mısır firavunları Erfahşed'in soyundan gelmiş­lerdir. Acemlerin tüm kralları, Türkler, Hazerler, son kralları Yezdecird bin Şehriyâr bin Ebrûviz -bunun soyu Cuyûmert bin Yâfes bin Nuh'a ulaşır- olan Farslar Yâfes'in soyundandırlar.
Bir adam, Rumlara karşı savaşta Halid İbnu'l-Velid (رضي الله عنه)’a: "Rumlar ne kadar çok müslümanlar ise ne kadar azdır!" dedi. Halid ise: "Rumlar ne kadar az, müslümanlar ise ne kadar çoktur! Şunu bil ki; ordular zaferle çoğalır, yenilgiyle azalırlar. Allah'a yemin ederim ki (atını kastederek) Aşkar'ın rahatsızlığının(*) geçmiş olmasını çok arzu ederdim. Onlar sayıca çok azdırlar." (*) Atı Aşkar'ın fazla yol yürümesinden dolayı tabanları oldukça incelmişti, bu sebeple at zayıflamıştı.
Sayfa 337
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.