Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tasavvuf ve İslam

Ercümend Özkan

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İlk tekkenin açılışı
Başlangıcı itibariyle ilk yıllarını takiben diğer din salikleriyle karşılaşan ve onların müslüman olmalarıyla da girdikleri islama getirdikleri eski dinlerinin kalıntılarının oluşturduğu tasavvuf zamanla dallanıp budaklanmış ve yayılmıştır. Kaynakların belirttiğine göre müslümanların tarihinde ilk tekkenin açılışı şöyle olmuştur: Suriye'nin Ürdün'e yakın bölgelerinde daha yoğun bir hristiyan kitle ile bir arada yaşayan müslümanların bazılarının komşusu hristiyanlardan: "Sizin dininizde daha dindar olmak için ne yapılır" sorusuna aldıkları "Kendini dine adayan kişi bir lokma bir hırka ile bir manastıra kapanır ve orada kendini Allah'a Adar" cevabı, soru sahiplerine ilk tekkeyi açmak(kurmak) için yol gösterici olmuştur. Peygamber "Kitap nedir, iman nedir bilmezken"(42/52) çeşitli yerlere gittiği gibi mağaralara gidiyor ve yalnız kalarak düşünüyordu.Lakin kendisine Rabbi Allah tarafından "Ne yapacağını bilmez iken bulunup doğru yol gösterildikten"(93/7) sonra ömründe (hicreti dışında yalnızca düşmandan gizlenmek için saklanması hariç) hiç mağaraya yani inzivaya, yalnızlığa çekilmezken ve takvayı insanlar arasında yaşayarak, hayatının vasfı haline getirmeye çalışırken tasavvuf ehli bunun tam tersine ahlak edinmişlerdir.
Sayfa 3 - Anlam Yayınları
Tasavvuf ve İslam
Elbette Allah dinini korumaktadır; lakin O'nun korumasına aldığı şey dininin kitabıdır. Artık biz insanlar bu hidayete girmekle kendimizi koruyacağız. O, kitabını korumaya almıştır, bizlerin düşünce ve davranışlarını değil.
Sayfa 11 - Anlam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tasavvuf ve İslam
İnsanların eğrilerden doğrulara yönelmesini sağlamak için yapılan şey fitne olsaydı elbette ki peygamberler fitnecilerin başı olurlardı. Ve Allah peygamberlerini fitne çıkarmaları için göndermiş bulunurdu -hâşâ-. Fakat gerçeğin böyle olmadığını Kur'an'ı okuduğumuz zaman açık açık görüyoruz. Bilakis fitne, yanlışlık, eğrilik içinde olmak demektir.
Sayfa 9 - Anlam YayınlarıKitabı okudu
Her peygamber tevhid dini ile gelmiş fakat peygamberlere inananların ölçüsüzlüğü neticesinde tevhid dinine bulaştırılmış şirk yüzünden tevhid akidesi bozulmuştur. Tarih bunun isbatı ile doludur.
Sayfa 7 - Anlam Yayınları, 3.BaskıKitabı okudu
Tasavvuf ayrı bir din?
Velilerin bir pramid şeklinde muhtelif derecelere ayrıldıklarını; bu pramidde en alt tabakadan başlayarak Recebiyyûn, Müfredûn, Asâib, Nukebâ, Nücebâ, Abdal, Efrâd, Evtâd, İmâmân'ın yer aldığını ve tepede ise hepsinin başı olan Kutub (kutb) bulunduğunu belirtiyor. Dolayısıyla "Kutb, bir devirde yeryüzünde mevcut bütün velilerin en büyüğü olup kainât onun otoritesinde zikredilen tabakaları oluşturan veliler tarafından yönetilir" denilmektedir. Bu inanç, eski hind dinlerinde bir dine ait olup, çok tanrılı bir din olan Budizmin, inançlarındandır. Islâm'da ise kainatı tek başına her şeye kadir olan Allah yönetmektedir. Ve yönetiminde de hiçbir ortağı yoktur Allah'ın. Durum böyle olduğuna göre İslâm ile tasavvufun aynı olması mümkün müdür? Tasavvuf gerçekten bir ayrı dindir. Akidesinden, amellerine kadar tamamen İslâm'dan ayrı bir dindir.
Sayfa 20 - Anlam yayınları 1.baskı 1993 ekim
Fitne, yanlışlık, eğrilik içinde olmaktır
İnsanların eğrilerden doğrulara yönelmesini sağlamak için yapılan şey fitne olsaydı elbette ki peygamberler fitnecilerin başı olurlardı. Ve Allah peygamberlerini fitne çıkarmaları için göndermiş bulunurdu -hâşâ-. Fakat gerçeğin böyle olmadığını Kur'an'ı okuduğumuz zaman açık açık görüyoruz. Bilakis fitne, yanlışlık, eğrilik içinde olmak demektir.
Sayfa 9 - Anlam Yayınları
Reklam
İslam "La ilahe illallah" (Allah'tan başka ilah yoktur) esasını getirmiş ve insanlar arasında bunu yerleştirmeyi hedef almıştır. Tasavvuf ise bu esasla bağdaşması mümkün olmayan "La mevcude illallah" (Allah'tan başka mevcud yoktur) akidesinin sahibi olmuştur. Ki bunun meşhur adı "VAHDET-İ VÜCUD" (Vücud Birliği) 'dir.
Sayfa 22 - Anlam Yayınları
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.