Atlattığımız onca badireden sonra artık korkmayacağımı sanabilirsiniz ama mesele Anna olunca, korkuya her zaman yer vardı. Ona karşı korumacı iç güdülerik artmıştı ve Anna tehlikedeyken aklımı kaybedecek gibi oluyordum.
Sesindeki acı beni mahvetti. Başımı kabinin kapısına yaslarken gece yarısına doğru geri sayım sesleri oteli çınlattı.
"Mutlu yıllar," diye fısıldayıp tuvaletten çıktım.
Anna ilk kez benden ayrılırken arkasını dönüp gülümseyerek baktı. İşte o zaman, bu kez farklı olacağını anladım. Bir elimi kaldırdım ve şimdiden onu deli gibi özlesem de öncekinden çok daha güçlü hissettim.
Ardından annesinin ruhu geniş kanatlarını iki yana açıp uçup gitti.
"Sana ne dedi?" Diye sordum Anna'ya kulübemiz görününce.
"Cennette düğünümüzü kutluyorlarmış!" Dedi kahkahalar atarak.