Tek Yol Atatürk Yolu
Yaşar Nabi NayırTek Yol Atatürk Yolu Sözleri ve Alıntıları
Tek Yol Atatürk Yolu sözleri ve alıntılarını, Tek Yol Atatürk Yolu kitap alıntılarını, Tek Yol Atatürk Yolu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dolandırıcının her türlüsü her toplum içinde çıkar ama Tanrı adına dolandırıcılık, şurada burada rastlanan tektük vakalar halinde kalmaz da, bizde olduğu gibi, toplum içinde yaygın bir afet halini alırsa, gitgide genişleyen bu tehlike karşısında aydınların ellerini kollarını bağlayıp seyirci kalmaları doğru olur mu?
Varlık YayınlarıKitabı okudu
Saygıyla anıyoruz..
Yolunda yürüyenler gözlerinde gözleri,
Azminden hız alıyor, çelik bakışından fer;
İsminle dolduracak asırlarca her yeri
Bu zafer, bu mislini dünya görmemiş zafer.
İki yıldız halinde taşıyacak gözlerin
Dehanın ziyasını cihan ufuklarına;
Yurdumun her taşına nakşettiğin sözlerin
Derin uğultularla aksedecek yarına..
Saygıyla anıyoruz..
Yolunda yürüyenler gözlerinde gözleri,
Azminden hız alıyor, çelik bakışından fer;
İsminle dolduracak asırlarca her yeri
Bu zafer, bu mislini dünya görmemiş zafer.
İki yıldız halinde taşıyacak gözlerin
Dehanın ziyasını cihan ufuklarına;
Yurdumun her taşına nakşettiğin sözlerin
Derin uğultularla aksedecek yarına..
Büyük lider halk için halka rağmen/Diğerleri halka rağmen...
Nihayet demokrasi dediğimiz de gaye değil, ancak vasıtadır. Halkın hayrına en iyi idare şekli diye tarif ederiz onu, halkla beraber halk için, deriz ama bir memleketin toplum şartları böyle bir idarenin halkın yararına olmayacağını gösteriyorsa, o zaman Atatürk'ün yaptığı gibi, halka rağmen halk için ilkesini tatbik etmekten başka çıkar yol yoktur.
Varlık YayınlarıKitabı okudu
Düşmanı yurttan kovup çıkardıktan sonra Atatürk bundan da çetin savaşa girişti: Geriliğe karşı topyekün savaş! Atatürk'ün sağlığında bu savaş, yobazlığın sinmesi ve yenilgiyi kabul etmesi ile bitmiş göründü ama onun ölümünden sonra yeniden başladı. Demokratların işbaşına gelerek softaların sırtını sıvazlamasıyla büsbütün alevlendi. İşte bugün de bütün yurt boyunca sürüp giden ve bize huzur yüzü göstermeyen kavga budur. İlerinin geriyle, bilginin cahillikle, aydınlığın karanlıkla savaşı! Elbet
geri ileriye, cahillik bilgiye karanlık aydınlığa yenilecek sonunda ama bu sonuç ne kadar geç alınırsa memleketin çilesi o kadar uzun sürecek, arada belki beklenmedik korkunç şeyler de geçecektir.
Varlık YayınlarıKitabı okudu
Öğün=Akıllan, aklını kullan demektir.
Ne demişti Atatürk: Türk, öğün, çalış, güven!
Varlık YayınlarıKitabı okudu
Saygıyla anıyoruz..
Yolunda yürüyenler gözlerinde gözleri,
Azminden hız alıyor, çelik bakışından fer;
İsminle dolduracak asırlarca her yeri
Bu zafer, bu mislini dünya görmemiş zafer.
İki yıldız halinde taşıyacak gözlerin
Dehanın ziyasını cihan ufuklarına;
Yurdumun her taşına nakşettiğin sözlerin
Derin uğultularla aksedecek yarına..
Hepsine karşı savaşacak gücü vardı, pes etmedi.
Atatürk, İstiklal Savaşını yalnız düşmana karşı yapmamıştır. Doğu, bütün bu savaş süresince, onun ileri düşüncelerinden ürktüğünden, kendisini arkadan vurmak için hiçbir fırsatı kaçırmamıştır. Bağımsızlık savaşımızın tarihi bu ihanetlerin korkunç hikayeleriyle doludur.
Varlık YayınlarıKitabı okudu
Atatürk derken zihnimizde beliren, bir adamdan çok bir fikirdir. Bu milletin kurtuluşunu sağlamış olan, devamını ve yükselmesini de sağlayacak olan bir dünya görüşü ile Atatürk'ün kişiliği içimizde ayrılmaz bir bütün olmuştur. Atatürk'e veya Atatürk düşüncesine bağlanmak, sandıkları gibi kişiyi tanrılaştırmak değidir. Tam tersine, hür düşünmeye alışmanın ilk şartıdır.
Varlık YayınlarıKitabı okudu
Atatürk bize neyi öğretmeye çalıştı? Yazılmışa, buyrulmuşa körükörüne inanmamayı. Her ele aldığımız işte geleneğe, göreneğe saplanmadan aklımızı kullanmayı.
Varlık YayınlarıKitabı okudu
(...)Kendilerine sadık kalmayı kabul edenlerin her türlü gerici hareket ve propagandalarına göz yummaktan da geri durmadılar. Ortaya milliyetçi damgasıyla öyle insanlar çıktı ki gerçek milliyetçiler milliyetçiliklerinden utanır oldular.
Varlık YayınlarıKitabı okudu
Büyük Türkçü Ziya Gökalp, "Bir ülke ki camiinde Türkçe ezan okunur, köylü anlar manasını namazdaki duanın/Bir ülke ki mektebinde Türkçe Kur'an okunur, Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüdanın/ Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın!" diyerek, Atatürk inkılabından çok önce din bahsinde millete doğru yolu çizmişti.
Varlık YayınlarıKitabı okudu
Atatürk bize neyi öğretmeye çalıştı? Yazılmışa, buyrulmuşa körükörüne inanmamayı. Her ele aldığımız işte geleneğe, göreneğe saplanmadan aklımızı kullanmayı.
Yazar Duverger/ Okuma yazma bilse de okumayan...
Kitabının başka bir bölümünde bir parantez açarak diyor ki:" İlkel toplumlarda, iyi beslenmeyen, okuma-yazma bilmeyen, ezilen halk tabakaları siyasi mücadelenin dışında kalırlar. Bu mücadele dar bir çerçeve içinde, işten anlayan kişiler arasında geçer." Görüyorsunuz ya, toplumsal gerçeklerimizle, işte böylece biz de ilkel toplumlar arasına itilmiş bulunuyoruz.
Varlık YayınlarıKitabı okudu
Değişen?
Atamızla birlikte halkçılık da gitti. Gerçi ondan sonra gelenler ondan baskın çıktılar bu konuda. "Halkçılık demek halkın her isteğine boyun eğmektir, bu da milli iradenin tecelli etmesiyle olur." diye saf insanları kolayca avlayabilen bir yeni edebiyat tutturdular. Halkçılığı, oy almak için devlet kesesinden para dağıtıp halkın satın alınan oylarını gene o halkı ezmek, biraz daha sefil ve perişan etmek, onun sırtından geçinenleri yağlayıp ballamak için kullandılar. Halk, cami istiyordu, çarşaf istiyordu, çocuklarını hafız okullarında okutup yalan dünyanın değil öbür dünyanın nimetlerine hazırlamak istiyordu. Halkın bu masum isteklerini pek haklı bularak onları gerçekleştirmek için didinenler kendi hesaplarına öbür dünyayı bir yana bırakarak şu geçici dünyanın nimetlerinden bol bol yararlanmanın sarhoşluğu içinde yüzüyorlardı!
Varlık YayınlarıKitabı okudu