Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tekfirde Aşırılıktan Sakındırma Konusunda Otuz Risale

Ebu Muhammed el-Makdisi

Tekfirde Aşırılıktan Sakındırma Konusunda Otuz Risale Gönderileri

Tekfirde Aşırılıktan Sakındırma Konusunda Otuz Risale kitaplarını, Tekfirde Aşırılıktan Sakındırma Konusunda Otuz Risale sözleri ve alıntılarını, Tekfirde Aşırılıktan Sakındırma Konusunda Otuz Risale yazarlarını, Tekfirde Aşırılıktan Sakındırma Konusunda Otuz Risale yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İbn-i Kayyım yine şöyle der: "Şari', kişinin tekfirini direk olarak delalet eden bir delil olmadığı sürece sadece nefislerde olabilecek şeylere veya söylediği sözün anlamını kavramadan yahut bilmeden söylenen bazı lafızlara dayandırmadığı gibi, ümmetin hata ile, unutarak, zorlama altında veya bilmeden söylediği şeyleri de bağışlamıştır. Yeter ki söylediği şeyin anlamını bilmeden yahut onu kastetmeden söylemiş olsun. Ancak kasıt ile beraber sözlü yahut fiili olarak bu kasta delalet eden bir delil olduğu zaman hüküm terettüp eder.Bu şer'i bir kuraldır ve Allahu Teala'nın adalet, hikmet ve rahmetinin gereklerindendir. " İlamu'l - Muvakkıin, 3/117
İbnu'l-Kayyim Rahimehullah, bu engelden söz ederek kastın olmamasının, tekfirin engellerinden olduğunu söylemiş ve Hamza'nın Radiyallahu Anhu Rasulullah'a Sallallahu Aleyhi ve Sellem söylediği "Siz ancak babamın bir kulusunuz" sözünü delil göstererek şöyle demiştir:"Sarhoştu. Bu nedenle Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem kendisini tekfir etmedi. Yine Kafirun Suresi' ndeki ayeti "Ey kafirler! Taptığınıza tapiyorum, biz de sizin taptığınıza tapıyoruz" şeklinde okuyan sahabe de tekfir edilmemiştir. Bu ise içki yasağından önce idi. Kasıt olmadığı ve iradenin dışında gerçekleşmesi sebebi ile bu, o kişiyi küfre götürmedi." İlamu'l - Muvakkıin, 3/65-66
Reklam
İbn-i Teymiye Rahimehullah şöyle der: "Delil mevcut olup, yol apaçık oluncaya kadar yanlışlık yapan bir Müslümanı kimsenin tekfir etmeye hakkı yoktur. Müslümanlığı kesin olan bir kimsenin İslam'ı şüphe ile yok olmaz.Çünkü delil kesin olup şüphe ortadan kalkmadıkça Müslüman kişinin Müslümanlığı son bulmaz." İbn-i Teymiyye, Mecmû'ul Fetâvâ, 12/250
Ömer bin Hattab Radıyallahu Anhu şöyle der: " İnsanlar cahiliyeyi bilmeden islam'da yetişirse, İslâm'ın ilmekleri birer birer sökülür. " Mücrimlerin yolunu bilmeyen ve bunu yeterince ayıramayan kişiler, gittikleri yolun mü'minlerin yolu olduğunu sanırlar. Nitekim bu ümmete akîde, ilim ve amel alanında bu türden bir çok karışmalar meydana gelmiştir. Mücrimlerin yolundan olduğunu bilmeyenler onu Mü'minlerin yoluna katmış, ona davet etmiş, muhalif olanları tekfir etmiş, Allah ve Rasulü' nün haram kıldığını helal kılmıştır. İbnu'l Kayyım Rahimehullah insanların bu konuda dört gruba ayrıldıklarını söylemektedir. Bir grup, hayvanlar gibi her iki yolu bilmezler. Bir grup, zıddını itibara almadan sadece mü' minlerin yolunu öğrenirler. Bir grup, bid' at, şirk ve kötülük yolunu ayrıntılı öğrendiği halde mü'minlerin yolunu özet olarak bilir. Bir diğer grup ise hem mü'minlerin ve hemde mücrimlerin yolunu ilim ve amel olarak bilir. Bunlar insanların en bilgili olanlarıdır.