Beni düşünmeye sevk eden başka bir şey de muhafazakar giyim tarzıydı.
Onurunu ve saygınlığını bu şekilde korumak ve fiziksel görünüşünden ziyade imanı ve aklıyla değer görmek istemeleri kendi seçimleri olamaz mıydı?
... başörtüsü ve kullandıkları sade görünümlü kıyafetler üzerinde düşünmeye başladım.
İslam dini asırlar öncesinden kadını ve erkeği; onurlarını, namuslarını muhafaza etmeleri, böylece yabancıların şehvetinden korunmaları maksadıyla kendilerini sergilemekten men etmişti.
Erdemliliği kişinin hem içinde hem de dışında gerçekleştirmeyi savunan böyle bir anlayışı tanıdığım için çok şanslıydım ve halkın içinde kendimi daha rahat hissedebilmenin yolunu uzun ve bol kıyafetler giymekte buldum.