En Beğenilen Temiz Bosna Toprağına Secde Gönderileri
En Beğenilen Temiz Bosna Toprağına Secde kitaplarını, en beğenilen Temiz Bosna Toprağına Secde sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Temiz Bosna Toprağına Secde yazarlarını, en beğenilen Temiz Bosna Toprağına Secde yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Siz de bilirsiniz, büyüklüğünü, kız kardeşlerinizin, annelerinizin, İslam'ın kızlarının temiz alınlı ve kirlenmemiş namusunun. Bir buçuk senenin akabinde savaş; 40.000 namusu kirlenmiş, ruhu kırılmış insanımız ile harabeler, insan kesimhaneleri, mezarlıklar, acı ve sızı ama daima sızı bıraktı. Biz bulunduğumuz yerde, ironik savaş oyunlarından dolayı, zalimlerin kötülük ve işkence ile devam eden en kötü aşağılamalarından uzakta olmamıza rağmen, kalbimizin ürpermesi ile dualarımızda Allah'tan isteriz ki Foça, Vişegrad ve Bratunac'taki müslüman bacılarımızın kaderini yaşamayalım, siz mücahitlerden koruma bekleriz. Bir daha kız kardeşlerinizin gözyaşları Bosna taşlarını asla ıslatmasın. O'na, Rabb'imize verdiğiniz yemin garantimizdir; ''Geleceğimizi hiçbir zaman günümüzün sahte kazançlarına satmayacak ya da şüphe ile inancınızı değiştirmeyeceksiniz.'' Düşmanlarınıza güçlülerin silahı olmadığınızı gösterin ve ispatlayın, düşmanlarınız gibi çekingen ve sahtekar lider ve önderlerinin sözüne girmediğinizi bazılarına gösterin, çünkü sizler Bosna Hersek dağlarının çocuklarısınız, hedefleri en yüksek şehitlik olan Allah'ın sevdiği kullarısınız.
Bütün Bosna bir seccade,
Her şehri güzel bir mescit
Tespihi onun 7.Tugay'dır,
Düşmanın kanını donduran.
Allahu ekber, Allahu ekber,
Salli Muhammed resulullah
Allahu ekber, Allahu ekber,
Düşmanın nefesi donsun.
Çatışma yerine gelirken bombalar aralıksız düşüyordu. Ormanda tekbir sesleri yankılanıyordu. Allah'ım nasıl da bir histi! Biz de Fatih'te tekbir getirirdik, sürekli denerdik, fakat bu çok daha benzersiz bir şeydi! Gür çam ormanı yankılanıyordu, bu ölümden korkmayan kahramanların cevabı gibiydi. Tebrik düşmanın tüylerini ürpertir, mücahitleri ise kuvvetlendirir. Aynen de öyleydi. Çetniklerin ilerlemesi engellendi. Serbest bölge yolu korundu. Cumhurbaşkanı İzzetbegoviç, İgman'ın ilerdeki kaderini belirleyecek müzakerelerin yapılacağı Cenevre yolundaydı.
Yugoslavya'nın dağılmasıyla Bosna'da yaşanan olayları cephe ardından aktaran bir eser. Tam olarak kafanızda bir görsel oluşmuyor okurken bu tamamen anlatımla ilgili. Ya yazarın üslubu ya da çevirmenin eksikliğinden ötürü akıcı bir anlatımı yok. Okurken bağlama baktığımda bu kelime buraya olmamış ki dediğim birçok yer oldu. Hikayenin genel akışında çok açık var. Kişiler ve yerler kafanızda tam oturmuyor bu o coğrafyayı bilip bilmemenizle alakalı. Genele baktığımda şunu söyleyebilirim. Bugün Bosna'nın Bosna olarak kalmasını sağlayan bu insanlar zamanında ağır bedeller ödemişler. Allah onlardan razı olsun.
Başardığımız belliydi. Tekbirler getirerek ev ev ilerliyorduk. Zaferin tadını çıkarıyorduk, aldığımız yer ne kadar ufak olsa da. İlk anda çok mutluyduk ta ki telsizden daha 19 yaşında olan, nur yüzlü, ahlaklı ve imanlı İzo'nun yaralı olduğunu duyana kadar. Yaklaşınca yanındakilerin yarasını sarmaya çalışırken zorlandıklarını gördüm, bomba isabet etmiş ve vücudun tamamında küçük yaralar yapmış, kolun çoğunu kopartmış, yalnız sinir telleriyle tutunuyordu. İnsanın aklına ölüm aniden gelir. Şehadet ve yaralanmanın lütfunu yalnız başına gelen anlar. İzo çığlık atmadı, ağlamadı, feryad etmedi, acıyı hissetmediğini sanmıştım. Yaş olarak kendisinden daha da küçük Zenga lakaplı Mirso Ramiç telaşlı ona eğildi ve öylesine nasılsın diye sordu. Sessizce sadece ''Allah'' dedi. Hastaneye götürmek için sedyeye koyarken saati sordu. Saatin dört buçuğa yakın olduğunu söyledik, o da; ''İyi, öğleyi kıldım'' dedi. Kafamda binlerce düşünce uçuşuyordu o an. Allah'ım, sana her şey için şükürler olsun, aramızda ölüm kalım anında bile namazı düşünen böyle Müslümanlar var. İzo diyordu ki: ''İyi öğleyi kıldım, ölürsem, namaz borcum olmayacak.'' O zaman sormuştum kendi kendime ya ben Allah'ım, ben yaralandığımda nasıl davranırım?