Tesirsiz Parçalar Süregelen
Ali LidarTesirsiz Parçalar Süregelen Gönderileri
Tesirsiz Parçalar Süregelen kitaplarını, Tesirsiz Parçalar Süregelen sözleri ve alıntılarını, Tesirsiz Parçalar Süregelen yazarlarını, Tesirsiz Parçalar Süregelen yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Yarın kızımın doğum günü.Bir günlük iş arıyorum.Ne olursa."
Alın size on kelimeyle dünyanın en hüzünlü öykülerinden biri......
Sayfa 85
:)huzurlarınızda Koç
Aklıma ne gelirse yaptım,peşinden "Ne bok yedim lan ben?" dedim bu yaşıma kadar.Öfkemi kontrol edemiyorum.Çoğu zaman çaktırmasam da canım hep sıkkındır.En son söylenmesi gereken şeyleri kafadan söyleyip konu her neyse rezil etmeye bayılırım..
Sayfa 52
..gün boyunca neler yaşamış olursan ol eve dönmek,dönecek olmak bir eve,altına sığınacak bir battaniyeye sahip olmak çocukluğa dönmek gibi.Gün boyu hayatın üzerimize saldığı ejderhalarla boğuşup,burnumuzdan kıl aldırmadan yavaş yavaş ölürken,geceye ve eve sığınıyoruz.Başka nasıl yaşarız?
Sayfa 23
hiçbir taşıt sizi kitaplar kadar uzağa götüremez:)
Her yeni gün iyi kitapla karşılaşma ihtimali dünyanın saçmalığına rağmen hayatta kalmakta ısrar etmemin en önemli nedenidir...Iyi bir kitabın vadettiği güzellikleri başka ne,kim vadedebilir?
Sayfa 19
"Kitaplar, başka her şey kötü de gitse, sizi hayat oyununda bir yerlere getirebilecek şahane dostlardır."
"Şimdi dahi zaman zaman soruyorum bunu kendime.
'Geçti mi?' "
"O geç gelmişti. Ben geç kalmıştım."
"Sabahtan beri iki satır ağlayacak yer bulamadım kendime. Her yer insan, her insan kaygı, her kaygı hesap, her hesap utanç, her utanç çatık kaş, asık surat, kötü söz! Ev, duvarlarının ardında utanmadan ağlayabildiğim mabedim benim, yoksa nasıl delirmem?"
"Her yeni gün iyi bir kitapla karşılaşma ihtimali dünyanın saçmalığına rağmen hayatta kalmakta ısrar etmemin en önemli nedenidir. İyi bir kitabın vadettiği güzellikleri başka ne, kim vadedebilir?"
"Sessizlik iyidir, beklemek o kadar da kötü değildir."
Çocukluk pek çoklarının söylediği gibi başımız her sıkıştığında dönüp sığınabileceğimiz bir liman değildir. Çocukluk bizzat denizdir, denizin kendisidir. Bizler de bir dönem denizin içinde olup da denizi bilmeyen balıklar gibi bunu inkar ederiz. Sonra da bu gerçeği kabul edip tutup ellerinden, sonsuz yolculuğa hazırlanmaya başlarız. Bunun da adına ömür deriz. Bir vardır bir yoktur. Gerisi sonsuz çocukluk…
Her şeyin eskisi gibi olabileceğini düşünürüz hep. Ama bu doğru değildir. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Hiçbir şey. Kırışıklıklar hiçbir zaman düzleşmeyecektir. Ne duruş bozukluklarımız, ne görme, işitme duyumlarımızdaki zayıflıklar ne de eklemlerimizdeki hasarlar giderilebilir cinstendir. Her burkulma, her deneyim, her aşk ve her sitem gibi. Her şey ardında izini bırakır. Özellikle de hayat.