Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mutluluğa ve Cennete Açılan Kapı

Tevbe

Abdullah Kara

Tevbe Gönderileri

Tevbe kitaplarını, Tevbe sözleri ve alıntılarını, Tevbe yazarlarını, Tevbe yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendini yenileyemeyenler, güçlü olsalar da er geç tükenip dibe vurmaya mahkûmdurlar. Her varlık kendini yenileyerek canlı kalır, varlığını devam ettirir.Yenileme durunca canı çekilmiş ceset gibi çürümeye terk edilir.
Sayfa 136
Müslüman hangi hâl üzere olursa olsun kalbi her zaman Allah ile bağlantı içinde olmalı, yapacağı işlerde Allah'ın rıza veya gazabını hesaba katmalı, yaptıklarının sonucunda ahirette karşılaşması muhtemel akıbeti aklından çıkarmamalıdır. Hayatının ekseni ve odak noktasında her daim Allah rızası olmalıdır. Duygu, düşünce, hâl ve hareketlerinden her şeyden önce Rabbine karşı sorumlu olduğunu asla unutmamalıdır.
Sayfa 49
Reklam
Malayani kişileri meşgul etmek ve sorumluluklarını ihmal etmekle kalmaz, aklını, kalbini, duygularını esir alır. Hayatının eksenini kaydırır, takvadan uzaklaştırır. Manevi duygu ve yaşantıda derinleşmeyi engeller, manevi hayatın ıskalamasına sebep olur.
Sayfa 256
Teknolojinin gelişmesi ile işi kolaylaşan şeytanın, insanların tuzağa düşürmesi de kolaylaştı. Öne çıkan görselliği daha da öne çıkardı. Görsellik, hayali, düşünmeyi ve akletmeyi yok edecek kadar gölgede bıraktı. İnsanlar her şeyi görüntüsü ile değerlendirir oldu. Akıllar gözlere indi. İnsanlar ve eşyaların nasıl olduğuna değil nasıl göründüğüne bakılır olundu. Okunacak kitaplar bile içeriğinden çok ismi ve kapak şekline bakılarak alınır oldu.
Sayfa 233
Günümüz insanının kolayca günah işlemesi, günahı hafife alması ve pişmanlık duyarak tevbeye yönelmemesinin altındayatan en temel problemlerden biri "Müslüman" algısındaki kırılma ve deformasyondur. Şimdilerde Müslüman denince çoğu insanın aklına kelime-i şahadet getiren, Allah ve Resülü'nu çok sevdiğini söyleyen kişi tipi geliyor. Namaz ve oruç ibadetini yerine getirirse diğer emir ve yasaklardan bi haber bile olsa dindar sayılıyor, hac ve zekât farizasını yerine getirdiğinde özel bir konuma sahip oluyor. Bu algı günah ve tevbe hassasiyetini öldürdüğü gibi, ibadetleri de ruhtan koparıp şekle mahkûm ediyor. Bu tür yanlış algılardan dolayı namaz, kişiyi kötülük yapmaktan alıkoymuyor, oruç kişiye kalkan olmuyor.
Sayfa 172
Hakkınızda en fazla iki şeyden korkuyorum. Biri uzun emel diğeri arzulara tabi olmaktır. Uzun emel ahireti unutturur, arzulara tabi olmak ise Hakka uymaktan alıkoyar. İyi bilin ki, dünya geçmişimiz, ahiret ise geleceğinizdir. Her birinin taraftarları ve teşvikçileri vardır. Siz sizi ahirete sevk eden kişilerle olmayı tercih edin. Dünyaya dalmanıza neden olacak kişi ve ortamlardan sakının. İyi bilin ki, bu gün amel var ama hesap yoktur. Yarın ise amel değil, yalnızca hesap olacak. -Hz. Ali (ra)
Sayfa 149
Reklam
Gece geç saatlere kadar televizyon seyreden, saatlerce internette gezen veya benzer şeylerle oyalanan kişi kırk kez tevbe etse de, sabah namazına kalkamaz. Tıka basa yiyen gaflet, huzursuzluk ve tembellik gibi problemlerden kurtulamaz İbadet heyecanını, aşk ve şevkini yakalayamaz. Birine kızan, kıskanan, kıyasıya yarışan veya çekişen kişi, onun dedikodusunu yapmak için fırsat kollar. Bir nedenle kalbi kırılan, horlanıp ezilen, başarısız olanlar çeşitli yanlışlara sürüklenirler. Yapılması gereken sıkıntılarının sebebini bularak onlarla yüzleşmek iken çoğu insan bundan kaçar. Kendini temize çıkarmak için başkalarını suçlar.
Sayfa 102
Akli tevbe için: Nefis ve başkalarının ön kabullerinin kıskancına düşmemeli, Duygu, düşünce ve olaylara daha derin, ufki ve kuşatıcı bir gözle bakmayı refleks haline getirilmeli, Hayatın her boyutuna Kur'ân ve sünnet penceresinden onların gör dediği yerden bakılmalı, Problem tespit edildiğinde, ince analiz yapan fıkhi ve irfani bakış harekete geçmeli, Konuyla ilgili olabildiğince fazla doyurucu bilgi edinilmeli, kitap, makale okunmalı veya bilgisine ve takvasına güvenilen kişilere başvurulmalıdır.
Sayfa 64
Kişi Kur'ân ve sünnetin gösterdiği doğrultuda yürüdüğü sürece duygu, düşünce, fikir ve fiilleri de o tarafa doğru yönelir. Himmeti, gayreti, çevresi, imkânları, akıl ve gönül dünyası onu hedefine ulaştırmak için seferber olur. Hayatlar bu doğrultuda değişir, kalpler nurlanır, gözler perdelerin ötesine dikilir.
Sayfa 46
Cahiliyye düşüncesi ile büyüyen, gençliklerini cahili düşünceler uğruna mücadele ederek savaşmakla geçiren sahabiler, İslâm ile şereflenince hepsini ellerinin tersiyle ittiler. Lakin insanın bilinçaltı tamamen silinmiyor, ön yargıları, alışkanlıkları, toplumsal anlayışlar ve gelenekler kolay kolay yok olmuyordu. Cahiliyyeden kurtulduğunu sanan insan geçmişe götüren bir olayla karşılaştığı zaman alt üst olur. Bilinçaltı dışa vurur, ön yargıları hortlayıp aklını istila eder. Akıl tutulması yaşıyor gibi hareket eder. Bu çukurdan ancak tevbe bilinci ve tevbe ufku ile çıkabilir.
Sayfa 24
493 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.