Tevhid Ve Tağut

Aydın Mülayim

En Eski Tevhid Ve Tağut Gönderileri

En Eski Tevhid Ve Tağut kitaplarını, en eski Tevhid Ve Tağut sözleri ve alıntılarını, en eski Tevhid Ve Tağut yazarlarını, en eski Tevhid Ve Tağut yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
90 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitapta Tevhid ve Tagut kavramı geleneksel anlayıştan uzak vahye dayalı sade bir yaklaşımla açıklandı. Kavramlar da okuyucuya anlaşılır şekilde sunuldu
Tevhid Ve Tağut
Tevhid Ve TağutAydın Mülayim · Süleymaniye Vakfı Yayınları · 08 okunma
Tevhid ve Tağut nedir?
Tevhid, Allah'tan başkasını ilah edinmemek ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmamaktır. Tağut ise bu anlayışın yerine geçmeye çalışan her tür düşünceye, varlığa ve nesneye verilen addır.
Reklam
Şirk
Şirk, ''Allah'a has özelliklerden birini veya birkaçını başka yaratıklarda görmek'' anlamına gelir.
Tevhid aynı zamanda ''bir insanın Allah'ı hayatının ilk sırasına koymasıdır'' bir kimse Allahı hayatının ilk sırasından çıkarıp başka şeyleri koyuyorsa o koydukları şeyleri(ne olursa olsun) ilah edinmiş demektir. İnsanın her durumda; seçiminde, kararında, hülmünde Allah'ı ilk sıraya koyması, onun gerçek Müslüman olduğunu gösterir. Akidesi zayıf ve iradesi aciz insanların çoğunun Allah'ın emrettiği işleri ikinci sıraya koymaları, bunun yerine kendi arzularını ilk sıraya almaları ve bunu adet haline getirmeleri ayette şöyle eleştirilmektedir: '' Kendi arzusunu kendine ilah edineni gördün mü? Allah onu, bilgisi olmasına rağmen sapık saymıştır. Sanki Allah onun kulağına ve kalbine mühür basmış, gözünün üstüne de perde çekmiştir. Allah kabul etmedikten sonra, kim onu doğru yolda sayabilir. Bilginizi kullanmayacak mısını?'' (Casiye,45/23.) Maalesef bu ayette belirtilen şahıslara günlük hayatımızda neredeyse her zaman rastlamaktayız.
Sayfa 26 - *Benzeri Ayet bknz Furkan/43(sayfa 18)Kitabı okudu
Mısırın meşhur müfessirlerinden olan Muhammed Abduh, tevhid anlayışını yanlış benimsemiş Müslümanların durumunu şöyle tarif etmektedir: ''İslam denince akla problemler, çıkmazlar ve ihtilaflar geliyorsa, bunun sebebi islam değil Müslümanlardır. Müslümanların bu asırda kur' an' dan başka imamları yoktur. Ezher'de okutulan ve benzeri kitaplar var olduğu müddetçe, bu ümmet ayağa kalkamaz. Ümmeti kaldıracak ruh ilk dönemde hakim olan kur' an ruhudur. Kur' an dışında her şey; Kur' an' ı bilmek ve yaşamak arasına konmuş engellerdir.''*
Sayfa 53 - Abduh; Rıza, ''el-Menar'' , Ali-İmran 107.ayetin şerhi, 3/560-594.Kitabı okudu
Tevhidden uzak kalan Müslümanların birbirleriyle anlaşamamaları, fırkalara ayrılıp çekişmeleri ve aralarındaki düşmanlık nedenlerinin; tevhid bilincini yanlış algılamaları, çeşitli kaynaklara sarılmaları ve aralarında ihtilafa düştüklerinde konuyu Allah'ın kitabına götürecekleri yerde, kendi mezheplerine ve bu mezhebin din adamlarına götürmeleri olduğunu söyleyebiliriz. Her fırka, istediğini bunlardan temin etmekte ve doğru olduğuna kanaat getirmektedir. Kur'an onların bu halini şöyle özetlemektedir: '' Onlar dinlerine ilaveler katarak işlerini aralarında parçaladılar. her bir cemaatin taraftarı kendinde olanla övünmektedir.''(Mü' minun, 23/53) Hem nebimize hem de bize uyarı niteliğinde olan şu ayette ise:'' Dinlerini bölük bölük edip her biri bir taraf olmuş olanlar var ya, sen hiçbir konuda onlardan olamazsın.'' buyurmaktadır.(En' am, 6/159.) Bizim de bir Müslüman olarak, Allah'ın dininden başka bir dine veya(Hanefi, Şafii, Caferi gibi) isme kendilerini nispet edenlerle bir ilgimizin (kabul yönünden) olmaması gerekir. Bu sebepler Allah'ın tevhide sarılan ve onu korumaya çalışan Müslümanlara yönelik genel çağrısı şöyle olmuştur: ''Rabbinizden size indirilene uyun; Allah'a daha yakındır diye araya koyduğunuz evliyaya uymayın. Bilgilerinizi ne kadar az kullanıyorsunuz!'' (Araf, 7/3.)
Reklam